Gündem Atlas Çevre ve Sürdürülebilirlik Marmara Denizi'nde kirlilik alarmı: Kadmiyum ve çinko seviyeleri arttı

Marmara Denizi'nde kirlilik alarmı: Kadmiyum ve çinko seviyeleri arttı

Marmara Denizi'nin kirlilik geçmişini inceleyen TÜBİTAK projesi, kadmiyum ve çinko seviyelerinde artış tespit etti. Elde edilen veriler, kirliliğin tarihsel seyrini ve denizin çevresindeki endüstriyel etkinlikleri yansıtmayı amaçlıyor. Plastikten metal kirliliğine kadar geniş bir analiz yapılacak.

Marmara Denizi'nin Kirlilik Tarihi Araştırılıyor: İlk Veriler Kadmiyum ve Çinko Artışını Gösteriyor

Marmara Denizi'nin kirlilik tarihini ortaya çıkarmak amacıyla yürütülen TÜBİTAK 1001 projesinde ilk veriler elde edildi. Araştırmaya göre, yakın dönemlerde kadmiyum ve çinko gibi metallerin yoğunluğunda artış gözlendi. Proje, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Akdeniz Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin ortaklığında gerçekleştiriliyor.

Projenin Detayları ve Yöntem

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Olgaç Güven yürütücülüğündeki proje kapsamında, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'ne ait Bilim-2 araştırma gemisiyle Marmara Denizi'nin 20 farklı noktasında deniz tabanından örnekler toplandı. "Ahtapot" isimli karot sediment örnekleme cihazı kullanılarak 40-50 cm uzunluğunda sediment karotları alındı. Bu örnekler, birer santimetrelik dilimlere ayrılarak laboratuvarlara taşındı.

Örneklerin analizi üniversiteler arasında bölüşüldü:

  • Ege Üniversitesi: Sezyum varlığı ve kurşun dağılımı ile tarihleme çalışmaları.
  • Akdeniz Üniversitesi: Mikroplastik tespiti ve sınıflandırma.
  • Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi: Mikroplastiklerin polimer analizi.
  • ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü: Kirleticilere yönelik kimyasal ölçümler.

Proje, Marmara Denizi'nin kapalı bir ekosistem olarak etrafındaki endüstriyel ve nüfus artışını yansıtan "arşivini" incelemeyi hedefliyor. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, "Deniz tabanında bulunan birikim, doğru örneklendiğinde denizin yakın tarihine dair bilgiler barındırıyor. Marmara Denizi gibi kapalı bir deniz sisteminin tarihi, etrafındaki coğrafyanın yakın tarihini de yansıtıyor."

İlk Veriler ve Bulgular

Yücel, ön verilere göre karot örneklerinin 70-80 yıl öncesine kadar uzandığını belirtti. Bu, Marmara Bölgesi'nin endüstrileşmesi ve nüfus artışı ile kirliliğin denize yansımasını gösteriyor. Özellikle yakın dönem tabakalarında metal ve plastik yoğunluğunun yükseldiği tespit edildi: "Kirliliğe neden olan kadmiyum gibi, çinko gibi metallerin arttığını bulduk. Organik karbonun da üst tabakalarında arttığını biliyoruz."

Plastik kirliliği de odak noktası: Yücel, "Marmara Denizi'nin tabanından aldığımız örneklerdeki plastik varlığını özellikle inceliyoruz. Plastik kirliliği dahil denizin tüm kirlilik tarihçesini ortaya koymayı hedefliyoruz."

Projenin Hedefleri ve Gelecek Adımlar

Proje, dip çökeltilerini doğru tarihlendirerek iki tür bilgi üretecek: Kirlilik miktarının tarihsel seyri ve Marmara havzasındaki çökelme hızları. Bu verilerle, havzaya giren kirlilik miktarı hesaplanacak ve Türkiye için bir ilk olacak. Yücel, "Bu sayede kirliliğin tarihsel seyri anlaşılacak, kökleri değerlendirilecek. Gelecekteki boyutları senaryolarla öngörülecek ve azaltma stratejileri belirlenecek. Ulusal/uluslararası düzenlemeler, atık azaltma ve farkındalık çalışmalarının etkileri incelenecek."

Önceki araştırmalar, Marmara Denizi'nde oksijen azlığı ve müsilaj sorunlarını vurgulamıştı. Bu proje, kirlilik tarihini detaylandırarak, sürdürülebilir yönetim için veri sağlayacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *