Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Gazze Şeridi'nde yaşanan insani krize ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, açlıkla mücadele eden insanların durumunu “yürek parçalayıcı ve tahammül edilemez” olarak nitelendirdi.
Gazze’deki krizin geldiği noktayı “kolektif insanlığa bir hakaret” şeklinde tanımlayan Türk, yaşananların şiddetin bir an önce ve sonsuza dek sona ermesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. İnsan hayatının korunmasının herkes için öncelik olması gerektiğine dikkat çeken Türk, insani yardımın gecikmeksizin ulaştırılması çağrısında bulundu.
"İnsani Yardım Ulaşılamıyor, Açlık Savaş Suçuna Dönüşebilir"
İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişlerini ciddi biçimde kısıtladığını ifade eden Türk, mevcut yardımların ihtiyaçların çok uzağında olduğunu belirtti. İsrail’in sivillere yönelik insani yardımın hızlı, engelsiz ve yeterli düzeyde ulaştırılmasına izin vermesi ve bunu kolaylaştırması gerektiğinin altını çizdi. Türk, “Sivillerin gıdaya erişimini engellemek bir savaş suçu ve potansiyel olarak insanlığa karşı suç teşkil edebilir” uyarısında bulundu.
Rehineler Konusunda Uluslararası Çağrı
Volker Türk, zayıf düşmüş haldeki İsrailli rehinelere ait görüntülerin de son derece sarsıcı olduğunu dile getirdi. Tüm rehinelerin ve keyfi olarak tutulan kişilerin koşulsuz ve derhal serbest bırakılması gerektiğini belirten Türk, üçüncü ülkelere de sorumluluk çağrısı yaptı. Çatışmanın taraflarının uluslararası hukuku ihlal etmesine katkıda bulunmaktan kaçınılması gerektiğini belirten Türk, bu ülkelerin ihlallerin önlenmesi ve sona erdirilmesi için mümkün olan tüm baskıyı uygulaması gerektiğini söyledi.
Gazze’de Büyüyen İnsani Felaket
İsrail’in saldırıları ve sıkı kuşatması altında bulunan Gazze Şeridi, tarihin en ağır insani krizlerinden birini yaşıyor. Su, ilaç, hijyen ürünleri ve tıbbi malzeme gibi temel ihtiyaçlara erişimin neredeyse imkânsız hale geldiği bölgede, açlık özellikle çocuklar arasında can almaya devam ediyor.
7 Ekim 2023’ten bu yana açlık nedeniyle 93’ü çocuk olmak üzere en az 175 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Yerel ve uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail'in “açlığı ve susuzluğu bir silah olarak kullandığını” vurgulayarak yaşanan durumu ağır bir insanlık suçu olarak nitelendiriyor.
