Gündem Atlas Dünya ICJ: İsrail'in UN ajanslarını engellemesi savaş suçu !

ICJ: İsrail'in UN ajanslarını engellemesi savaş suçu !

Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki UN ajanslarının çalışmalarını engellemesini savaş suçu olarak değerlendirdi. Bu karar, sivil nüfusa yardım sağlama yükümlülüğünü vurguladı ve Filistin'in uluslararası topluma yönelik sorumluluk çağrısını güçlendirdi.

ICJ'den İsrail'e Sert Uyarı: UN Ajanslarının Çalışmasını Engellemek Savaş Suçu

Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), 22 Ekim 2025'te İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki UN ajanslarının faaliyetlerini kısıtlamasına ilişkin bağlayıcı olmayan danışma görüşünü açıkladı. Görüşe göre, İsrail işgalci güç olarak sivil nüfusa temel yardım sağlama yükümlülüğüne uymak zorunda; açlığı savaş silahı olarak kullanmak ve yardım engellemek uluslararası hukuku ihlal ediyor. Filistin'in Hollanda Büyükelçisi Ammar Hicazi, 

"İsrail'in, uluslararası örgütlerin işgal altındaki Filistin topraklarında görev yapmasını engellemesi için hiçbir bahanesi, gerekçesi veya mazereti yok"

 diyerek, BM devletlerini sorumluluğa çağırdı. Filistin'in avukatı Paul Reichler ise 

"Mahkemenin ifade ettiği kurallar İsrail için bağlayıcıdır"

 vurgusu yaptı. Bu görüş, 2023'ten beri süren Gazze savaşında (50 binden fazla Filistinli öldü) insani yardım krizini merkeze aldı; İsrail ise "siyasi" diyerek reddetti. Görüş, UNRWA'nın (Gazze'de 13 bin personel, 5 milyondan fazla mülteciye hizmet) Ocak 2025'te İsrail tarafından yasaklanmasını hedef alıyor.

Hicazi'nin Değerlendirmesi: "İki Yıllık Vahşet Sonrası ICJ İlkeleri Yeniledi"

Filistin'in Hollanda Büyükelçisi Ammar Hicazi, ICJ'deki basın toplantısında bugünü "uluslararası hukuk ve insanlık için önemli bir gün" olarak nitelendirdi. 

"İki yıllık korkunç vahşet ve suçun ardından Uluslararası Adalet Divanı, tüm dünya için ortak bilgi olması gereken ilkeleri yineledi"

diyen Hicazi, sivil nüfusu açlığa terk etmenin, açlığı savaş silahı olarak kullanmanın ve yardımı engellemenin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

"Uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukuku kapsamında açıkça tanımlanan bu yükümlülükler, gıda yardımının ve nüfusun hayatta kalması için gerekli temel yardımın silah olarak kullanılması savaş suçu olarak kabul edilir. Bu nedenle mahkeme, İsrail'in bu normları ihlal etmemesi ve bu normlara uyma yükümlülüğü olduğu konusunda çok açıktı"

 ifadelerini kullanan Hicazi, ICJ'nin UN raporlarını temel alarak Gazze'de yüz binlerce Filistinlinin zorla yerinden edildiğini doğruladığını belirtti. Bu, ICJ'nin Temmuz 2024'te İsrail işgalini yasadışı ilan eden görüşünü güçlendiriyor; 295 UN personeli öldü.

Hicazi, UNRWA'nın İsrail'in "terör örgütü" karalamasına maruz kaldığını; ICJ'nin ajansı "yardım örgütü" olarak tanıdığını ekledi. "BM'yi, UNRWA'yı engellemek... Mahkeme UNRWA ile ilgili çok açıktı çünkü UNRWA, varlığını baltalayan, uluslararası itibarını zedeleyen ve onu gerçekte olduğu şey yani yardım sağlamak için kurulmuş bir BM uluslararası örgütü değil de terör örgütü olarak göstermeye yönelik bir karalama kampanyasına maruz kaldı" diyen Hicazi, İsrail'in hiçbir koşulda UN yetkililerinin çalışmalarını kesintiye uğratamayacağını savundu.

"İsrail'in Hiçbir Bahanesı Yok": Egemenlik Hakkı Yok, Sorumluluk Üye Devletlerde

Hicazi, İsrail'in işgal altındaki topraklarda egemenlik hakkı olmadığını netleştirdi: 

"Bu, mahkemenin kararında çok açıktı. İşgalci güç olarak bunu yapma hakkı yoktur ve özellikle BM ile ilgili dokunulmazlıklara ve ayrıcalıklara saygı göstermelidir."

 İsrail'in, uluslararası örgütlerin işgal altındaki Filistin topraklarında görev yapmasını engellemesi için hiçbir bahanesi, gerekçesi veya mazereti yok" ve "Hiçbir koşulda İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında bulunan BM yetkililerinin ve diğer uluslararası örgütlerin çalışmalarını kesintiye uğratamaz, tehlikeye atamaz, sınırlayamaz veya durduramaz" diyerek, BM devletlerini uymaya çağırdı.

 

"Biliyoruz ki İsrail, mahkeme tarafından belirtildiği şekliyle bu sorumluluklara uymayacak ve bunları yerine getirmeyecektir. Bu nedenle İsrail'i bu yasalara uygun hale getirmek, üye devletlerin ve uluslararası toplumun sorumluluğudur"

diyen Hicazi, soykırım suç ortaklarının UNRWA karalamasından da sorumlu tutulmasını istedi: "Soykırımın suç ortağı olanların, bu suça yardım edenlerin ayrıca UNRWA'yı karalamaya ve UNRWA'ya karşı kampanyaya yardım edenlerin şimdi uluslararası sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir."

Reichler'den Hukuki Vurgu: "Mahkemenin Kuralları İsrail İçin Bağlayıcı"

Filistin'in ICJ'deki avukatı Paul Reichler, görüşün bağlayıcılığını öne çıkardı: 

"Tüm devletler uluslararası hukuk kurallarına uymakla yükümlüdür. Bu anlamda, mahkemenin bugün ifade ettiği kurallar İsrail için bağlayıcıdır."

 İsrail'in işgalci güç olarak sivil nüfusa temel yaşam malzemeleri sağlama ve yardım tedarikini engellememe yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirten Reichler, "Mahkeme BM raporlarını alıntılayarak Gazze Şeridi'nde yüz binlerce Filistinli sivilin zorla yerinden edildiğini söyledi. Bunlar sadece mahkemenin bugün duyduğumuz görüşünden birkaç açık örnek" dedi.

Reichler, ICJ'nin İsrail'i UNRWA dahil ajanslara yardım ulaştırmaya zorladığını; yardım engellemenin savaş suçu olduğunu doğruladığını ekledi. Bu, Aralık 2024'te UNGA talebiyle başlayan sürecin sonucu; görüş, 2023 Hamas saldırısı sonrası (1.200 İsrailli öldü) Gazze'de 50 binden fazla Filistinli ölümüne yol açan krizi hedefliyor.

ICJ Görüşünün Arka Planı ve Etkileri: Yardım Engeli Savaş Suçu

ICJ, 22 Ekim 2025'te (görüş 2 yıl sürdü) İsrail'in UN ve diğer uluslararası aktörlerin OPT'deki faaliyetlerine ilişkin yükümlülüklerini netleştirdi. UNGA'nın 2024 talebiyle gelen görüş, İsrail'in Ocak 2025 UNRWA yasağını (9 personel Hamas bağlantısı iddiası, ICJ tarafından yetersiz bulundu) ele aldı. ICJ Başkanı Yuji Iwasawa, "İsrail, UNRWA dahil yardım planlarını kabul ve kolaylaştırmak zorunda" dedi; açlık silahı kullanmak yasak.

İsrail Başbakanı Netanyahu, görüşü "siyasi ve bağlayıcı olmayan" diye reddetti; ancak ICJ, 2024'te işgali yasadışı ilan etmişti. Görüş, 10 Ekim 2025 ABD arabuluculuğundaki kırılgan ateşkesi (2 yıl savaştan sonra) zorluyor; Gazze'de yardım girişi sınırlı (Mayıs 2025'ten beri kısmi). Filistin, 1967 sınırlarında devlet talebini güçlendirdi; BM devletleri, İsrail'e baskı yapacak.

Bu görüş, ICC'nin Netanyahu için tutuklama emri (2024) ve Gazze soykırım davasıyla (Güney Afrika vs. İsrail, devam ediyor) uyumlu. Hicazi ve Reichler'in sözleri, Filistin'in diplomatik zaferini simgeliyor; uluslararası toplumdan "suç ortaklığı" eleştirisi geldi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *