İsrail ve ABD, "İran'ın nükleer silahını engellemek için" birlikte hareket edeceklerini duyurdu. İki ülke, İran'ın nükleer silahlara sahip olmasının önüne geçmek amacıyla ortak bir strateji belirleme kararı aldı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı açıklamada, "İsrail ve ABD, İran'dan gelen tehdide karşı birlikte duruyor. İran'ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiği konusunda anlaştık" ifadelerini kullandı. Netanyahu, bölgedeki "İran saldırganlığını" püskürtmek için ABD ile iş birliği yapacaklarını vurguladı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın liderliğine olan güvenini dile getirdi.
Netanyahu, Trump'a Hamas ile yapılan esir takasının altıncı turunda 3 esirin serbest bırakılmasına yardımcı olduğu için teşekkür etti. İsrail Başbakanı, "cehennemin kapılarının ne zaman açılacağı" konusunda kamuoyuna bilgi veremeyeceklerini belirterek, İsrail'in "savaştaki tüm hedeflerine" ulaşmaya kararlı olduğunu söyledi. Netanyahu, Hamas'ın Gazze'deki askeri kapasitesini ve siyasi yönetimini ortadan kaldıracaklarını, tüm esirlerin eve dönmesini sağlayacaklarını ve Gazze'den bir daha tehdit gelmeyeceğini ileri sürdü.
Lübnan ile kasım ayında varılan ateşkese bağlı olduklarını ifade eden Netanyahu, Hizbullah'ın silahsızlandırılması gerektiğini ve İsrail'in güvenliğini korumak için her şeyi yapacağını tekrarladı. Ayrıca, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail aleyhine faaliyet yürüttüğünü öne sürerek, Trump'ın bu kurumlara karşı tutumundan memnuniyet duyduğunu belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise İran'ı "istikrarsızlık kaynağı" olarak nitelendirdi. Rubio, "İran asla nükleer silahlara sahip olamaz. Nükleer silaha sahip bir İran, baskıdan muaf olur" dedi. Orta Doğu'daki sorunların ortak noktasının İran olduğunu savunan Rubio, İran rejiminin bölgede istikrarsızlığa neden olduğunu ve İran halkının da bu rejimin kurbanı olduğunu iddia etti.
Rubio, Trump'ın İran konusunda net bir tutum sergilediğini ve İsrail'e bu konuda tam destek vereceklerini belirtti. Ayrıca, Trump'ın Gazze'nin geleceği konusunda cesur adımlar attığını ve "Hamas'ın askeri ve siyasi olarak Gazze'de söz sahibi olmasını istemediğini" vurguladı. Lübnan'da Hizbullah'la mücadele edebilecek güçlü bir devlet yapısının oluşturulması gerektiğini savunan Rubio, bu konuda İsrail ile aynı görüşte olduklarını ifade etti.
İki ülkenin bu açıklamaları, İran'ın nükleer programına karşı ortak bir cephe oluşturma niyetlerini gösterirken, bölgedeki gerilimin daha da artabileceğine işaret ediyor. İsrail ve ABD'nin bu iş birliği, Orta Doğu'daki güç dengelerini önemli ölçüde etkileyebilecek bir adım olarak değerlendiriliyor.
