Portekiz Cumhurbaşkanı De Sousa: "Filistin Devleti'nin Tanınması Orta Doğu'da Kalıcı Barışın Tek Yoludur"
MADRİD (AA) - Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, Filistin Devleti'nin resmen ve tüm haklarıyla tanınmasının Orta Doğu'da kalıcı barışın tek yolu olduğunu vurguladı. BM bünyesinde düzenlenen Filistin Meselesi Konferansı'nda konuşan De Sousa, Portekiz'in bu yöndeki kararlı tutumunu net bir şekilde dile getirdi. Bu açıklama, Portekiz'in 21 Eylül 2025'te Filistin'i resmen tanımasının hemen ardından geldi ve uluslararası arenada yankı uyandırdı. 🌍✌️
Konferans ve De Sousa'nın Önemli Açıklamaları
Fransa ve Suudi Arabistan öncülüğünde New York'ta gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ta konuşan Cumhurbaşkanı De Sousa, Portekiz'in barış, adalet ve istikrar için Filistin Devleti'nin tanınmasını savunduğunu belirtti.
"Portekiz, resmen ve tüm haklarıyla Filistin Devleti'ni tanıyor. Bu karar, Orta Doğu'da kalıcı barışın tek yoludur. Portekiz'in mesajı açık: Filistin Devleti'nin tanınması, barışın kendisinin tanınmasıdır. Bu, yarın geç olacak" ifadelerini kullanan De Sousa, BM kararları doğrultusunda iki devletli çözümü her zaman desteklediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı, Filistin ve İsrail'in ancak diyalog ve işbirliğiyle kalıcı barışa ulaşabileceğini belirterek, Portekiz'in bu süreçte aktif rol almaya hazır olduğunu ifade etti. Konuşması, konferansın ana teması olan iki devletli çözümün hayata geçirilmesine odaklandı ve Portekiz'in diplomatik girişimini güçlendirdi.
Portekiz'in Tarihi Kararı: Filistin'in Resmi Tanınması
Portekiz Dışişleri Bakanı Paulo Rangel, 21 Eylül 2025'te New York'taki Portekiz'in BM Daimi Temsilciliği'nde yaptığı açıklamada, ülkenin Filistin Devleti'ni resmen tanıdığını duyurmuştu. Rangel, "Bugün, 21 Eylül 2025, Portekiz Devleti Filistin Devleti'ni resmen tanıyor. Bu beyan, Bakanlar Kurulu kararıyla alınmış olup, Cumhurbaşkanı ve parlamentodaki siyasi partilerin desteğine sahiptir" demişti.
Bu karar, İngiltere, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerin de aynı gün tanıma açıklaması yapmasıyla eş zamanlı gerçekleşti. Portekiz, Avrupa Birliği'nde (AB) Filistin'i tanıyan 11. üye ülke oldu; daha önce İspanya, İrlanda ve Norveç gibi ülkeler bu adımı atmıştı. Karar, Gazze'deki insani krizi ve Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesini kınayan bir çerçevede alındı.
Cumhurbaşkanı De Sousa, kararın hükümetin tam desteğini aldığını ve Portekiz'in uzun süredir bu ilkeyi savunduğunu belirtti: "Portekiz, tüm başkanlar ve hükümetler döneminde bu prensibi savunmuştur."
İki Devletli Çözüm ve Uluslararası Tepkiler
De Sousa'nın konuşması, konferansın odak noktası olan iki devletli çözümü güçlendirdi. Portekiz, Filistin'in tam egemenlik haklarını tanıyarak, Orta Doğu barış sürecine diplomatik bir katkı sundu. Bu adım, AB'nin genel tutumunu da etkileyebilir; zira Portekiz'in temkinli yaklaşımı, Temmuz 2025'te Başbakan Luís Montenegro'nun partiler ve başkanla istişareler yapacağını açıklamasıyla başlamıştı.
Uluslararası toplumda yankı bulan karar, İsrail'den eleştiri alırken, Filistin yanlısı gruplardan destek gördü. Portekiz'in bu hamlesi, BM Genel Kurulu'nun eylül ayı gündeminde Filistin meselesini ön plana çıkarıyor.
Neden Önemli? Portekiz'in Rolü ve Gelecek Adımlar
Portekiz'in tanınma kararı, Gazze'deki insani felaketi ve barış sürecindeki tıkanıklığı gündeme getiriyor. Bakan Rangel, "Bu tanıma, Gazze'deki insani krizi silmez, ancak açlık, yıkım ve yerleşim genişlemesini kınıyoruz" diyerek, kararın pratik etkilerini vurguladı.
De Sousa'nın "Yarın geç olacak" uyarısı, aciliyet mesajı verirken, Portekiz'in diyalog ve işbirliği çağrısı, küresel barış çabalarına ivme kazandırabilir. Bu gelişme, AB'nin Filistin politikasında yeni bir sayfa açabilir.
