Rusya Başsavcılığı, merkezi İngiltere'de bulunan British Council'i ülkede "istenmeyen kuruluş" ilan etti. Kararda, kurumun faaliyetlerinin Rusya'nın çıkarlarına aykırı olduğu ve ülke topraklarında yürütülen çalışmalarının artık kabul edilmeyeceği vurgulandı.
Başsavcılık açıklamasında, British Council’in kendisini bağımsız bir kültürel organizasyon olarak tanıtsa da aslında İngiltere hükümetinin öncelikleri doğrultusunda faaliyet gösterdiği, Parlamento’ya karşı sorumlu olduğu ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edildiği belirtildi.
Kuruluşun özellikle İngilizce dil eğitimi üzerinden çeşitli kültürel ve eğitimsel programlar düzenlediği, ancak bu etkinliklerin perde arkasında uzun vadeli İngiliz politikalarını ve değerlerini yayma amacı taşıdığı ifade edildi. Ayrıca, British Council'in Rusya’da yasaklanan LGBT hareketine destek verdiği ve bu yöndeki faaliyetleri teşvik ettiği de raporda yer aldı.
Rusya'nın açıklamasına göre, British Council aynı zamanda ülkenin iç ve dış politikalarını itibarsızlaştırmaya yönelik projeler yürütüyor. Kuruluşun, eski Sovyet coğrafyasındaki halkların Rus kimliğinden uzaklaştırılması gibi hedeflere yönelik programlar geliştirdiği, Baltık ülkelerinde "Rusya karşıtı toplum" oluşturmayı amaçlayan kültürel işbirliklerine katıldığı ileri sürüldü.
Genç kuşaklara yönelik çalışmalarına da değinilen bildiride, özellikle British Council’in düzenlediği Chevening burs programı mezunlarının daha sonra kurumun çeşitli projelerinde istihdam edildiğine dikkat çekildi. Bu çabanın, İngiltere etkisini dünya genelinde yaymayı amaçlayan bir ağ oluşturmaya hizmet ettiği iddia edildi.
Öte yandan, Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) de bir açıklama yayımlayarak, British Council’i İngiltere'nin etkisini artırmaya yönelik bir araç olarak tanımladı. FSB, bu kurumun İngiliz istihbarat servisleriyle iş birliği içinde, bağımsız ülkelerin egemenliğini zayıflatmaya yönelik gizli projelerde yer aldığını savundu.
Açıklamada, söz konusu projelerin "çatışma çözümü", "genç liderlerin desteklenmesi" ve "Batılı değerlerin yaygınlaştırılması" gibi görünürde olumlu başlıklar altında yürütüldüğü, ancak asıl amacın ülkelerin iç işlerine müdahale olduğu öne sürüldü. FSB, dost ülkeleri British Council’in kendi topraklarındaki faaliyetlerini durdurmaya çağırdı.
