Şimşek: “2026 yapısal reformlar yılı olacak, enflasyon tek haneye inecek”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu Doha Forum 2025’te “Şok Dalgaları ve Güvenlik Ağları: Kesinti Çağında Ticareti Yeniden Düşünmek” başlıklı panelde konuştu. Türkiye ekonomisinin son 2,5 yıldaki kazanımlarını rakamlarla anlatan Şimşek,
“Bütçe açığımız yüzde 3 seviyesine geriledi, borç stokumuzun GSYH’ye oranı yüzde 24’e düştü. Cari açık büyük ölçüde ortadan kalktı. Son 2,5 yılda brüt rezervimiz 120 milyar dolar arttı, kur korumalı mevduat 140 milyar dolar azaldı. İşsizlik tek haneli seviyede”
dedi. Enflasyonun yüzde 70’lerin ortasından yüzde 31’e indiğini, yakın zamanda tek haneye düşeceğini vurgulayan Şimşek,
“Pek çok endişeyi giderdik. Şimdi asıl konu, tüm bu kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal dönüşümdür. Sayın Cumhurbaşkanımız 2026’yı ‘yapısal reformlar’ yılı ilan etti ve bu konuda çok iyimserim”
ifadelerini kullandı. Küresel ticaretteki parçalanmaya karşı “bölgesel entegrasyon” öneren Şimşek, Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 80-85’inin kural bazlı çerçevede yürütüldüğünü, ihracatın yüzde 62’sinin serbest ticaret anlaşması bulunan ülkelere gittiğini hatırlattı.
Hizmet ihracatında dünyada ilk 20’de yer aldıklarını, dijital hizmet ihracat merkezi olmayı hedeflediklerini belirten Şimşek,
“Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle serbest ticaret anlaşması yapmak istiyoruz. Basra Körfezi’ni yüksek hızlı demiryolu ve otoyolla bağlayacak yeni bir ‘kalkınma yolu’ projesine yatırım çağrısı yapıyoruz. Böylece bölgeyi Pekin’den Londra’ya bağlayabiliriz”
dedi. ABD-Çin tarife savaşının dolaylı etkilerinin önemli risk oluşturduğunu kaydeden Şimşek,
“Tarifelerden çok, tarife dışı engellerden endişeliyiz. Çinli muhataplarımızla yapıcı diyalog içindeyiz. Emek yoğun sektörlerde üretimin coğrafyası değişiyor; etkilenen kesimlere destek vereceğiz”
diye konuştu. Uzun vadeli refahın anahtarının verimlilik artışı olduğunu vurgulayan Şimşek,
“Demografi artık küresel ekonominin lehine değil, yüksek borçluluk devam ediyor. Geriye kalan tek gerçekçi yol, kaynakları daha üretken alanlara ve teknolojiye yönlendirmektir”
değerlendirmesinde bulundu.
