Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), küresel ticaret politikalarında artan belirsizlikler nedeniyle dünya ekonomisine yönelik 2024 ve 2026 büyüme tahminlerini yüzde 2,9'a çekti. Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme öngörüsü de bu yıl için yüzde 2,9, 2026 yılı için ise yüzde 3,3 olarak güncellendi.
OECD, “Belirsizlikle Mücadele, Büyümeyi Canlandırma” başlıklı Ekonomik Görünüm Raporu’nda, son aylarda özellikle ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin küresel belirsizliklerin iş dünyası ve tüketici güvenini zedelediğine, bu durumun da ticaret hacmini ve yatırımları baskı altına aldığına dikkat çekti.
Küresel Büyüme Yavaşlıyor
Geçen yıl yüzde 3,3 büyüyen küresel ekonominin, 2024 ve 2026 yıllarında yüzde 2,9 büyümesi bekleniyor. Bu oran, OECD’nin mart ayında yayımladığı ara raporda sırasıyla yüzde 3,1 ve yüzde 3 olarak açıklanmıştı. Büyümedeki yavaşlamanın özellikle ABD, Kanada ve Meksika gibi ekonomilerde daha belirgin hissedileceği öngörülüyor.
ABD ekonomisinde 2023'te kaydedilen yüzde 2,8'lik büyümenin ardından bu yıl yüzde 1,6’ya, 2026’da ise yüzde 1,5’e gerilemesi bekleniyor. Çin’de ise büyüme oranı bu yıl yüzde 4,7’ye, gelecek yıl ise yüzde 4,3’e düşebilir.
Türkiye Ekonomisinde Dengelenme Süreci
OECD verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2023’te yüzde 5,1 oranında büyüdü. 2024’te ise büyümenin yüzde 3,2 ile sınırlı kalacağı, 2025’te yüzde 2,9’a gerileyeceği, ancak 2026’da tekrar toparlanarak yüzde 3,3 seviyesine çıkacağı tahmin ediliyor. Raporda, Türkiye’nin iç tüketim ağırlıklı büyüme modelinden uzaklaşarak net ihracat katkısıyla dengeli bir yapıya geçiş yaptığı vurgulandı.
Enflasyonda ise sert düşüşlerin beklendiği ifade edildi. 2024 yılında yıllık ortalama enflasyonun yüzde 31,4, 2025’te yüzde 18,5 ve 2026 son çeyreğinde yüzde 15 seviyesine inmesi öngörülüyor.
Sıkı Para Politikası ve Mali Konsolidasyon Vurgusu
OECD, sıkı para politikasının dezenflasyon sürecine katkı sağladığını, belirsizliklerin azalması halinde ise 2026 sonuna kadar politika faizinin yüzde 25 seviyesine düşmesi için alan oluşacağını belirtti. 2025 sonundan itibaren daha az sıkı para politikalarının yatırımlar ve tüketim üzerinde pozitif etki yaratabileceği ifade edildi.
Türkiye’de bütçe açığının da kademeli olarak daralması bekleniyor. GSYH’ye oranla bütçe açığının 2024’te yüzde 4,9’dan, 2025’te yüzde 3,3’e ve 2026’da yüzde 3’e düşmesi bekleniyor.
Dış Ticarette Riskler Sınırlı
OECD, ABD’nin yüksek gümrük tarifeleri gibi ticari politikalarının Türkiye ekonomisine dolaylı etkisinin sınırlı kalacağını, Türkiye’nin ABD’ye ihracatında toplam payın yüzde 6 civarında olması nedeniyle riskin görece düşük olduğunu belirtti. Türkiye, 2018’den bu yana ABD’nin çelik ve alüminyumda uyguladığı ek tarifelere tabi olduğu için söz konusu düzenlemelerden daha az etkileniyor.
Yapısal Reformlar Vurgusu
Raporda, Türkiye’nin büyüme potansiyelinin artırılması için yapısal reformlara odaklanılması gerektiği ifade edildi. Sürdürülebilir büyüme ve yatırım çekmek için öngörülebilir makro ekonomik politika ortamının korunmasının önemi vurgulandı.
