Gündem Atlas Ekonomi Kuzey Deniz Yolu’nda Rekor Kargo Hacmi Artışı: Rusya'dan stratejik buzkıran hamleleri neler

Kuzey Deniz Yolu’nda Rekor Kargo Hacmi Artışı: Rusya'dan stratejik buzkıran hamleleri neler

Kuzey Deniz Yolu, küresel ısınma ve jeopolitik gelişmelerle önem kazanırken, Rusya nükleer buzkıran filosunu genişleterek ticaret hacmini artırmayı hedefliyor. Türkiye'nin limanlarla iş birliği, bu stratejik rotanın geleceğinde belirleyici bir rol oynuyor.

Kuzey Deniz Yolu’nun Artan Önemi ve Rusya’nın Stratejik Hamleleri

Kuzey Deniz Yolu, Kara Denizi’nden Bering Boğazı’ndaki Dejnyov Burnu’na uzanan yaklaşık 5 bin 600 kilometrelik bir ticaret rotası olarak, küresel ısınma ve jeopolitik gelişmelerle birlikte giderek daha kritik bir konuma yükseliyor. Bu rota, Batı Avrasya ile Asya-Pasifik bölgelerini birleştiren en kısa nakliye güzergahı olma özelliği taşıyor. Küresel ısınmanın etkisiyle buz tabakasının incelmesi, bu yolu ticari gemiler için daha erişilebilir hale getirirken, Rusya, nükleer buzkıran filosunu genişleterek bu stratejik rotayı güçlendirme çabalarını yoğunlaştırıyor.

Nükleer Buzkıran Filosunun Gücü ve Gelişimi

Rusya, Kuzey Kutbu’nda deniz taşımacılığını desteklemek için dünyanın tek nükleer buzkıran filosuna sahip. Rosatom’a bağlı Atomflot şirketi, bu alanda öncülük ediyor. Filoda Arktika tipi Yamal ve 50 Let Pobedyi, Taymır tipi Taymır ve Vaygach, ayrıca Proje 22220 kapsamında inşa edilen Arktika, Sibir, Ural ve Yakutiya gibi güçlü buzkıranlar yer alıyor. Taymır tipi gemiler daha çok nehir girişlerinde görev yaparken, Proje 22220 buzkıranları Arktik Okyanusu’nun zorlu buz koşullarında faaliyet gösteriyor.

Atomflot, filosuna dört yeni nükleer buzkıran eklemek için çalışmalarını hızlandırıyor. Bu yatırımlar, Kuzey Deniz Yolu’nda yıl boyunca kesintisiz ticari seyrüsefer sağlama hedefini destekliyor. Atomflot Genel Müdürü Yakov Antonov,

"Biz de olası tüm zorluklara karşı hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Bunlardan ilki, mevcut buzkıranların teknik açıdan işletilmesini, yeni nesil buzkıranların 40 yıl olan tüm hizmet ömürleri boyunca güvenilir bir şekilde işletilmesini, buzkıran inşaatlarının takibi ve tamamlanmasını sağlamaktır,"

 diyerek filonun güvenilirliğini ve kapasitesini artırma konusundaki kararlılığı vurguluyor.

Kargo Trafiğinde Rekor Artış ve Gelecek Hedefleri

Kuzey Deniz Yolu, lojistik açıdan hızla gelişiyor. Rosatom’un verilerine göre, 2024 yılında bu rota üzerinden taşınan kargo hacmi, bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 4,7 artarak 37,9 milyon tona ulaştı. Rusya, altyapı yatırımları ve yeni buzkıranlarla bu hacmi 2030 yılına kadar 150 milyon tona* çıkarmayı hedefliyor. Antonov, 

"Bu sayede artan kargo trafiğinin gerekliliklerini karşılayabilecek, beyan edilen tüm kargo trafiği için güvenilir buzkıran refakati sağlayabilecek ve oluşan zorlukların üstesinden gelebileceğiz," 

diyerek bu hedefe ulaşma konusundaki güvenini ifade ediyor.

Nükleer buzkıranlar, 80 bin beygir gücüne sahip motorlarıyla kalın buz tabakalarını kırarak ticari gemiler için güvenli koridorlar oluşturuyor. Yaklaşık 5 ila 7 yıl yakıt takviyesine ihtiyaç duymadan çalışabilen bu gemiler, diğer yakıt türlerine kıyasla büyük bir avantaj sağlıyor.

Küresel İlgi ve Türkiye’nin Rolü

Kuzey Deniz Yolu, uluslararası ticarette giderek daha fazla dikkat çekiyor. Antonov,

 "Türkiye Avrupa, Latin Amerikalı ve diğer çok sayıda bölgeden giderek artan bir ilgi görüyoruz. Biz buna hazırız ve bunun gerekliliklerini kapsamlı bir şekilde karşılamaya devam ediyoruz,"

diyerek rotanın küresel çapta önemini vurguluyor. Türkiye dahil birçok ülke, bu rotayı nükleer buzkıranların desteğiyle aktif bir şekilde kullanıyor. Özellikle 2021’de Süveyş Kanalı’nda yaşanan kapanma, alternatif rotalara olan ihtiyacı artırarak Kuzey Deniz Yolu’nun cazibesini güçlendirdi.

Nükleer Buzkıranlarla Zorlu Denizlerde Seyahat

Ural nükleer buzkıran gemisinin kaptanı İvan Kurbatov, zorlu Arktik koşullarında gerçekleştirilen seferlerin detaylarını paylaşıyor. Ural, 170 metre uzunluğu, 34 metre genişliği ve 30 metreden yüksek kaptan köprüsüyle etkileyici bir yapıya sahip. Kurbatov, geminin dürbün kullanmadan 10-11 deniz mili uzaklığı görebildiğini belirtiyor. Nehir buzlarının okyanus buzlarına kıyasla daha kalın ve zorlu olduğunu ifade eden Kurbatov, 

"Buzkıran yaklaşık 33 bin 500 ton ağırlığa sahip. Yani oldukça ağır. Buzun birkaç metre yukarısında ve aşağısında ‘buz kemeri’ adı verilen bir unsur bulunuyor. Bu metal buzla temas ettiğinde zarar görmüyor. Buzkıran buzun üzerine gözle görülmeyecek şekilde çıkarak altında eziyor ve böylelikle buzu kırıyor," 

diyerek geminin çalışma prensibini açıklıyor.

Kurbatov, çevresel etkilere de değinerek, buzkıranların yıllık sera gazı emisyonunun yalnızca 100 gram olduğunu ve gemideki radyasyon seviyelerinin düzenli ölçümlerle güneş ışınlarından daha düşük olduğunu belirtiyor.

Murmansk Limanı: Türkiye ile Güçlenen İş Birliği

Murmansk Deniz Limanı, Kuzey Deniz Yolu’nun lojistik zincirinde kilit bir durak olarak öne çıkıyor. Limanın Ticari Direktörü Vladislav Yakovchuk,


 "Nükleer enerjiyle çalışan buz kırıcıların yanı sıra buz sınıfı gemilerin inşasını da geliştiriyoruz. Gelecekte bu tür gemiler inşa edildikçe, Kuzey Deniz Yolu boyunca o kadar çok yük sevkiyatı yapılacaktır. Her geçen yıl daha fazla kuru yükün sevk edileceğine inanıyorum," 

diyerek limanın geleceğine olan inancını dile getiriyor.

Türkiye, Murmansk Limanı için önemli bir ortak haline geliyor. Yakovchuk,

 "Baltık Denizi ve Karadeniz’deki limanlar neredeyse yüzde yüz kapasiteyle çalışıyor. Demiryolu altyapısı da aynı şekilde tam kapasiteyle çalışıyor. Bunun sonucunda da demiryoluyla taşınan yük miktarı azaldı. Bu yüzden Murmansk için Türkiye, ihracatın yanı sıra kargo göndermenin de önemli bir yolu haline geliyor," 

diyerek Türkiye’nin liman için artan önemini vurguluyor.

Sonuç: Kuzey Deniz Yolu’nun Geleceği

Kuzey Deniz Yolu, küresel ticarette alternatif bir rota olarak yükselmeye devam ediyor. Rusya, nükleer buzkıran filosunu genişletme ve altyapı yatırımlarını artırma stratejisiyle, bu rotayı hem kendi ekonomisi hem de küresel ticaret için daha erişilebilir ve güvenilir hale getirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası iş birliği, bu stratejik rotanın geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *