Gündem Atlas Ekonomi Milli Parklar Kanunu teklifi: Doğayı korumak mı, kullanıma açmak mı?

Milli Parklar Kanunu teklifi: Doğayı korumak mı, kullanıma açmak mı?

TBMM Komisyonu, Milli Parklar Kanunu üzerindeki görüşmelerde, AK Parti sürdürülebilir kullanımı savunurken, muhalefet doğa tahribatına dikkat çekti. Teklifin doğayı koruma yerine kullanım odaklı olduğu eleştirildi. Oylama, 17 Ekim'de TBMM Genel Kurulu'na sunulacak.

Haberleri

Milli Parklar Teklifi Komisyonda: Muhalefetten Tahribat Uyarısı, AK Parti’den Sürdürülebilirlik Vurgusu

TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu’nda, Milli Parklar Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişçi başkanlığındaki komisyonda, teklifin koruma ile sürdürülebilir kullanım dengesini güçlendirmeyi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yetkilerini artırarak kaçak avcılıkla mücadeleyi etkinleştirmeyi ve doğa turizmini geliştirmeyi amaçladığı vurgulandı. 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, teklifin tümü üzerinde söz alarak, milli parkların doğru korunmadığı bir dönemde döner sermaye modeline geçişin faydacı kullanımlara kapı aralayabileceğini belirterek, 

“Bütünsel olarak baktığımız zaman milli parkların doğru korunmadığı bir süreçte bir de döner sermayeli bir yapıya evirilmesiyle ortaya çıkabilecek bu alanlardan-daha faydacı, daha kontrollü de olsa-farklı kullanım alanlarının ortaya çıkmasına yol açacağı anlaşılıyor.” 

dedi. Gürer, kaç gölün kuruduğunu, sulak alanların ve yaban hayvanlarının durumunu irdelemeden böyle düzenlemelerin yapılmaması gerektiğini, yasa dışı avlanma ve orman yangınlarının ekosistemi tahrip ettiğini savundu. 

İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz ise teklifi sert eleştirerek, doğanın yok edilmek istendiğini iddia etti: 

“Bu düzenleme, bu haliyle madencilik kanunundan sonra bu cennet vatanı cehenneme çevirecek olan en son halka olacaktır.” 

Kocamaz, orman yangınlarının binlerce hektar alanı yok ettiğini, yakın gelecekte Türkiye’nin yeşile hasret kalacağını belirterek, yeni statüler gibi olumlu adımların eğitim ve donanım gibi kritik unsurlarının yönetmeliklere bırakılmasının sorun yaratacağını ifade etti. 

Yeni Yol Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, teklifi kağıt üzerinde koruma odaklı görünse de idari ve mali sürdürülebilirlik söylemleri altında kullanım ağırlıklı bir yaklaşım sergilediğini savundu: 

“Teklif koruma değil, kullanma odaklı bir anlayışı temsil etmektedir. Hukuki güvenceleri zayıflatmakta, ekolojik sürdürülebilirliği tehlikeye atmakta, demokratik katılımı ortadan kaldırmaktadır. Bu haliyle teklif, yalnızca bir kanun değişikliği değil, doğaya bakışın ideolojik bir ifadesidir. Devlet, koruyucu elini geri çekmekte, doğayı sermayenin sessiz ortağı haline getirmektedir.”

DEM Parti Ağrı Milletvekili Nejla Demir de teklifi politik bir tercih olarak nitelendirerek, orman, mera, zeytinlik, kıyı ve sulak alanların yatırım mekanına dönüştürüldüğünü, koruma yerine işletme mantığının getirildiğini belirtti: 

“Bu teklif, doğa koruma alanlarını turizm, enerji, haberleşme, petrol, doğalgaz ve termal su gibi yatırım alanlarına açmaktadır. Bu, doğrudan doğa tahribatını yasal hale getirmek demektir.” 

AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez ise teklifi savunan konuşmasında, “

Koruma ile sürdürülebilir kullanım birlikte gözetilmektedir. Kamu yararı ve zaruret ilkesi burada korunmuştur. Elde edilen her gelir yeniden doğa için harcanmaktadır. Bakımı, onarımı, biyolojik çeşitlilik için yani her bir kuruş doğa için harcanacak.” 

dedi. Çilez, kaçak avcılıkta cezadan öte bilinçlendirme odaklı bir sistem kurulduğunu, korumanın ulusal çevre politikası haline getirildiğini ve kurumsal çatışmaların sona ereceğini vurguladı. Teklif, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na tabi alanların planlanması, yönetilmesi ve işletilmesini düzenliyor; av ve doğa koruma memurlarının yetkilerini genişletirken, döner sermaye gelirlerinin doğa koruma için ayrılmasını öngörüyor. Komisyon, 17 Ekim’de TBMM Genel Kurulu’na sunulması beklenen 2026 Bütçe Kanunu Teklifi öncesi yoğun gündeminde bu düzenlemeyi ele almaya devam edecek.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *