Anahtar Parti Lideri Ağıralioğlu'ndan sert çıkış: "Yargı ve Siyaset üzerinde siyasi baskı var!"

Anahtar Parti Ağıralioğlu’ndan Gündeme Dair Sert Eleştiriler

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında hükümetin politikalarına sert eleştiriler yöneltti. Özellikle siyasi tutarsızlık ve yargı üzerindeki siyasi baskı iddialarını gündeme getirdi.

Yargı ve Siyaset Üzerindeki Tartışmalar

Ağıralioğlu, hükümetin yargı üzerindeki etkisini eleştirerek, 2017 referandumundan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yargıya siyasi bir ağırlık getirdiğini savundu: 

“Özellikle 2017 referandumundan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, yargı üzerinde oluşturduğu bir siyasal ağırlık var.”

 Bu durumun muhalefetin tepkisine yol açtığını belirtti: 

“Ben istersem uyabilirim, benim vizyonum uygun değilse uymuyorum şeklinde olan uygulamaları var.”

Tutarsız Siyaset ve Vatandaş Nezdinde İtibar Kaybı

Hükümetin 2023 seçimlerinde CHP’yi Kandil ve Öcalan’la ilişkilendirme suçlamalarıyla kazandığını, ancak şimdi tam tersi bir tutum sergilediğini ifade eden Ağıralioğlu, bu ilkesizliğin hükümeti vatandaş nezdinde itibarsız hale getirdiğini söyledi:

 “2023 seçimlerinde CHP’ye siz kent uzlaşısı yapıyorsunuz, Kandil’le, Öcalan’la süreç yönetiyorsunuz diyerek seçim kazanmış hükümet, şimdi bunun tam tersinde bir hassasiyet gösterip başka bir şey yapıyor. O yüzden vatandaş nezdinde bu ilkesiz siyaset töhmet altında kaldı.”

 

Öcalan ve Kayyum Tartışmaları

Ağıralioğlu, hükümetin Öcalan ve DEM Parti ile ilgili politikalarını sert bir dille eleştirdi: 

“Çocuklarımızın katilinden bir kurucu önder çıkardılar. Kurucu önderin partisine de kayyum atamaya çalışıyorlar. Bu saçmalığı vatandaş anlamadığı için size itiraz ediyor.”

 Ayrıca, hükümetin Öcalan’la ilgili bilgileri milletten sakladığını iddia etti: 

“Öcalan’ın bildiğini milletinizden saklama kararı alıyorsunuz. Hiç mahcubiyet de duymuyorsunuz. Sonra kurmaylarınız tweet atıyorlar ki Öcalan’la muhatapların mahsuru yoktur. Öcalan’a heyet gönderilmesinin mahsuru yoktur. DEM’in önüne koyduğunuz mikrofonların bir mahsur yoktur.”

Komisyon Eleştirisi

Hükümetin TBMM’de kurduğu komisyonu eleştiren Ağıralioğlu, komisyonun meşruiyetini sorguladı:

 “Komisyon kuruyorsunuz. Öcalan komisyonu kendisi için kurdurduğunu söylüyoruz. Anahtar Parti olarak meclis meşruiyetini böyle iki paralık etmenize razı değiliz diye itiraz ediyoruz.” 

Komisyonun çerçevesinin ve muhataplığının belirsiz olduğunu belirtti: 

“Çerçevesi belli değil, yetkisi belli değil, muhataplığı belli değil, muhataplığının hukuki zemini belli değil.”

Kürt Sorunu ve Öcalan

Ağıralioğlu, Kürt sorunu tartışmalarında Öcalan’ın temsilci olarak görülmesine karşı çıktı: 

“Kürt sorununu çözeceğiz diyorsunuz, Kürt’ü Öcalan’a teslim ediyorsunuz. Asla yapmamanız gereken bir şeydir diyoruz, hiç umursamıyorsunuz. Öcalan Kürt’ün hiçbir şeyidir. Öcalan Kürtlere değdirilmemelidir.”

 Ayrıca, PKK’lıların Türk ordusu, bayrağı ve vatandaşlığına karşı söylemlerine tepki gösterdi: 

“Türk ordusu demeyin, Türk bayrağı demeyin, Türk vatandaşı demeyin, yani siz Kürt sorununu PKK’lılara konuşturup PKK’lılara da Türklerle ilgili sorunları varmış laflarını ediyorsunuz, buna da komisyonu şemsiye ediyorsunuz.”

Ekonomik Eleştiriler ve Vergi Yükleri

Ağıralioğlu, hükümetin ekonomik politikalarını ve vatandaş üzerindeki vergi yükünü eleştirdi:

 “Milletinize verirken yüzde 20 veriyorsunuz. Milletinizle alırken yüzde 40-50 alıyorsunuz. Oranları alırken yüksek tutuyorsunuz. Şunu sormamız lazım, size kaç lira lazım tam olarak?”

 Hükümetin bütçe disiplini adına sürekli yeni vergiler getirdiğini savundu: 

“ÖTV zammı geliyor, deprem oluyor, vatandaşa vergi koyuyorsunuz. Bütçe disiplinini sağlamak için yeni vergiler, ek vergiler koyuyorsunuz. Yurt dışı çıkış harçları dahil her şeye zam yapıyorsunuz.”

Vatandaşın Soruları

Ağıralioğlu, vatandaşın ekonomik yükler karşısında net bir cevap beklediğini vurguladı:

 “Adam gibi söyleyin, size kaç lira lazım? Kaç lira borcumuz var size, sizin heveslerinize kaç lira kurban verdik, bizim adam başı borcumuz kaç lira yahut size kaç lira lazım? Bir kere söyleyin, ona göre bir hazırlık yapacağız.”

Seçmen İradesi ve 2028 Seçimleri

Ağıralioğlu, seçmen iradesinin önemine vurgu yaparak, Anahtar Parti’nin 2028 seçimlerinde millet iradesinin temsilcisi olmayı hedeflediğini belirtti: 

“Millet iradesinin 2028 seçimlerinde Anahtar Parti’yi millet iradesinin kayyumu olarak iktidara getirmesi gerektiğini düşünürüz, ona hazırlanıyoruz. Millet iradesi, kayyum atamalıdır. Millet iradesini memleketteki hukuksuzluklara, adaletsizliklere nezaket etmelidir.”

Seçmenin Sandığa Küstürülmesi

Seçmen iradesinin gölge altında bırakılmaması gerektiğini savunan Ağıralioğlu, sandığa küsmenin yaratacağı boşluktan endişe duyduklarını ifade etti: 

“Seçmen iradesi ile ilgili muhafaza hassasiyetini asla kaybetmememiz lazım. Ne olursa olur, seçmenin iradesi gölge altında bırakılamaz. Seçmen sandığa küstürülemez.”

Gazze’deki Gelişmeler ve Türkiye’nin Tutumu

Ağıralioğlu, Gazze’deki duruma ilişkin hükümetin tutumunu eleştirdi ve Türkiye’nin daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini söyledi:

 “Filolar kalktı, Türk limanlarından kalkamamış olmasının mahcubiyetini duysun hükümet. Bizim limanlarımızdan bir merhamet filosu niçin kalkamadı?” 

Hükümetin, İsrail’le ihracat ilişkilerini sürdürdüğünü iddia etti: 

“İhracat listesinde Türkiye’nin derecesi varsa kimin kimsesi olduğunuzun da muhasebesini yapın. Yani bu İsrail’le hala ihracat şampiyonluğumuz var, dördüncü, beşinci sıradayız, ihracatımız devam ediyor falan gibi birtakım ithamların altında kalıyorsanız, o kimin kimsesi olduğunuza bunu da ekleyin lütfen.”

Türkiye’nin Uluslararası Rolü

Ağıralioğlu, Türkiye’nin Gazze konusunda uluslararası alanda daha aktif bir rol oynaması gerektiğini vurguladı: 

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti insanlığın artık ortak çığlığı haline gelmiş, bu soykırım karşısında çok daha etkin inisiyatif alabilmelidir. Uluslararası mahkemeleri harekete getirecek inisiyatifin bizzat öznesi olabilmelidir.”

Güvenlik ve Kaos Endişeleri

Ağıralioğlu, muhalefetin hukuksuzluklara karşı hukuk zemininde mücadele etmesi gerektiğini belirtti: 

“CHP’nin kanun böyledir, adil değildir, uymuyorum tavrı da sokakları daha kriminal hale getirebilir endişesi taşıyoruz.” 

Ayrıca, Türkiye’deki kontrolsüz göç ve güvenlik risklerine dikkat çekti: 

“Bizim misafirlerimizin içerisinde kaç tane el muhaberat ajanı var bilmeyiz. Bizim bugün Türkiye’de ikamet eden, kaçak yollarla gelen yahut sınırlarda kontrolsüzlükten buralara gelen, Afganistan’dan buralara kadar gelebilen, İran’dan geçebilen ne kadar kayıtsız insan var bilmiyoruz.”