MHP’den Devlet Bahçeli’nin ‘Kürt ve Alevi Yardımcılar’ İddiasına Yanıt: Güçlü Bir Kardeşlik Vurgusu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, partisinin milletvekilleriyle yaptığı kapalı toplantıda Cumhurbaşkanı'nın iki yardımcısından birinin Kürt, diğerinin ise Alevi olması gerektiğine dair bir söz sarf ettiği iddiası gündemde tartışma yaratmıştı. Bahçeli’nin bu sözleri, yeni çözüm süreci çağrısıyla birlikte siyasi kulislerde önemli yankılar uyandırdı.
MHP Genel Başkan Başdanışmanı Yıldıray Çiçek, Türkgün gazetesinde yayımlanan yazısında, söz konusu tartışmalara ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
“Devlet Bahçeli Vizyonu: Kardeşlik ve Temsil Hakkı”
Çiçek, Bahçeli’nin ismiyle anılan “Cumhurbaşkanı'nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun” ifadesinin kulis bilgisi olarak gündemde yer aldığını belirtti. Ancak bu sözün, vatanına, bayrağına ve ülke değerlerine bağlı Kürt ve Alevi vatandaşların her türlü temsil makamında yer alması gerektiği yönünde güçlü bir kardeşlik mesajı taşıdığını vurguladı.
Yazısında, “Bu birleştirici mesaj bazı kesimlerce ‘bölücülük’ gibi çarpıtılarak algı operasyonlarına konu olmaya çalışılıyor” diyen Çiçek, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın önerildiğine dair iddialara da sert tepki gösterdi.
Sert Tepkilere Karşı Bahçeli’ye Destek
Çiçek, özellikle bazı muhalif çevrelerin ve siyasi figürlerin Bahçeli’ye yönelik nefret dolu ve gerçek dışı yorumlarını eleştirdi. “Seçim öncesi kimlik siyasetini körükleyenlerin, cezaevindeki siyasetçilerle ilgili benzer söylemlere sessiz kalması, bu tutarsızlığı ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki ayrılıkçı oyunlara dikkat çeken Başdanışman, Kürt ve Alevi kardeşlerimizin birliğini güçlendirmek için atılan adımlara karşı gösterilen sert tepkilerin arkasında hangi saiklerin yattığının sorgulanması gerektiğini dile getirdi.
Özet
Devlet Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı yardımcılığı için “Kürt ve Alevi” önerisi iddiası gündemde.
MHP Genel Başkan Başdanışmanı Yıldıray Çiçek, bu sözün güçlü bir kardeşlik mesajı olduğunu belirtti.
İddiaların “bölücülük” olarak çarpıtıldığına ve algı operasyonlarına karşı sert tepki gösterildi.
Bazı muhalif kesimlerin tutarsız ve nefret dolu yorumları eleştirildi.
Kürt ve Alevi vatandaşların temsil hakkının önemine vurgu yapıldı.
