Balıkesir Ve Kütahya Depremlerinin Ardından Uzmanlardan Kritik Açıklamalar
DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Balıkesir Sındırgı ve Kütahya Simav’da yaşanan depremler sonrası bölgedeki son durumu yerinde inceledi. Sözbilir, bölgede uzun süredir aktif olan Simav Fay Zonu’ndaki hareketlilik ve artçı sarsıntılar hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Simav Fay Zonu Üzerinde Büyük Deprem Riski Bulunuyor
Prof. Dr. Sözbilir, Simav zonunun yaklaşık 200 kilometre uzunluğunda olduğunu ve 1970 yılında bölgedeki Gediz depremiyle ciddi can ve mal kayıplarının yaşandığını hatırlattı. Bu fay zonunda 7.2 büyüklüğünde depremlerin tekrar meydana gelme ihtimalinin bulunduğunu belirtti. Ayrıca, 10 Ağustos’ta yaşanan 6.1 büyüklüğündeki Balıkesir Sındırgı depreminin ardından artçı sarsıntıların halen devam ettiğini ve sayısının 12 bini geçtiğini aktardı. Simav’da ise 28 Eylül’de 5.4 büyüklüğündeki ana şok ve ardından 500’ü aşan artçıların yaşandığını ifade etti.
Deprem Fırtınası Birkaç Ay Boyunca Sürebilir
Deprem uzmanı, Simav Fay Zonu’nda birçok küçük ve büyük fayın bulunduğunu, bunların bir kısmının daha önce ‘ölü fay’ olarak değerlendirildiğini ancak son depremlerle birlikte bu fayların aktif hale geldiğini söyledi. 2011 yılında yaşanan 5.9 büyüklüğündeki Naşa depremi ile 2025’teki Simav depreminin birbirini tetiklediğini düşündüğünü belirtti. Ayrıca, bölgede stresin sürekli aktığını ve Sındırgı ile Simav arasında stres birikiminin devam ettiğini ifade etti. Sözbilir, ana şok sonrası 4 ila 4.5 büyüklüğünde artçı depremlerden oluşan bir ‘deprem fırtınasının’ birkaç ay devam edebileceğini de sözlerine ekledi.
Her Bölgeye Enstitü Kurulması Gerekiyor
Son olarak, depremle ilgili bilimsel çalışmaların ve arazi incelemelerinin yeterince uzmanla yapılamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, Türkiye’de yer bilimleri alanında uzman sayısının artırılması gerektiğini vurguladı. Kandilli Rasathanesi gibi enstitülerin sayısının artırılarak her bölgeye kurulmasının, depremlerin daha sağlıklı değerlendirilmesini ve risklerin azaltılmasını sağlayacağını belirtti.
