Gazze Ateşkesi ve Filistin Politikası
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Gazze'deki ateşkese ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan,
“Ateşkes elbette önemlidir ama hepimiz biliyoruz ki ateşkes tek başına barış değildir. Kalıcı barış için adil kapsamlı bir çözüm şarttır. Barışın kalıcı olabilmesi için Filistin halkının haklı ve meşru talepleri karşılanmalıdır. DEM Parti olarak Filistin halkının meşru haklarını sonuna kadar savunduk, savunmaya devam edeceğiz.”
dedi.
Yerel Olaylara ve Adalet Arayışına Dikkat Çekti
Bakırhan, Van'da geçen yıl 27 Eylül'de kaybolan ve 15 Ekim'de göl kıyısında cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin davayı anımsatarak, aradan bir yıl geçmesine rağmen faillerin bulunmadığını belirtti. Olayın gerçeklerinin açığa çıkarılması için yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Milli Dayanışma Komisyonu ve Demokratik Müzakere Çağrısı
TBMM'de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun çalışmalarına değinen Bakırhan, komisyonun İmralı ile görüşmesini talep etti.
“Önyargılarımızı bir tarafa bırakmalıyız. 'Şununla görüşülsün, bununla görüşülmesin, şuna gidilsin, buna gidilmesin' 100 yıllık meselenin tartışıldığı bir süreçte öne konulması gereken bir yaklaşım değil. Komisyon'un Öcalan'la görüşmesini bir tabuya çevirmemeliyiz. Demokrasiler tabularla değil, demokratik müzakerelerle gelişir. Halk, Meclis'in dertlere deva, yaralara merhem olmasını bekliyor. Kimse unutmasın ki bu Meclis'in omuzlarında bir yılın değil, 100 yıllık geleceğin tarihi sorumluluğu duruyor. Bu yılın Meclis'i ilk meclis kadar önemlidir. Demokratik müzakereyle demokratik cumhuriyeti inşa etme göreviyle Meclisimiz karşı karşıyadır. Bu yıl herhangi bir yıl değil.”
değerlendirmesinde bulundu.
Demokrasi ve Özgürlük Talepleri
Bakırhan, herkesi kapsayan anayasal yurttaşlık, hukukun üstünlüğü, kayyımların değil iradenin esas alınması, basın ve örgütlenme özgürlüğü, ana dilde eğitim, yerel demokrasi ve yasal düzenlemeler gibi taleplerini sıraladı.
“Hakikat, adalet ve onarım eksenli bir geçiş dönemi yasasıyla 'yola revan olalım' istiyoruz. Hasta ve siyasi tutsakların bırakılmasını, cezaevlerinin rahatlatılmasını istiyoruz. Siyasi sebeplerle sürgünde bulunan yol arkadaşlarımızın biran önce kendi topraklarına dönmesini istiyoruz. Şimdi sizlere soruyorum, şu ana kadar saymış olduğumuz taleplerin hangisi abartılı, hangisi uçuk, hangisi maksimalisttir? Emin olun hiçbirisi değildir. Çünkü saydığım talepler, asgari demokrasinin olduğu bütün ülkelerde sorun olacak meseleler değildir.
dedi. Bu düzenlemelerin tüm Türkiye için olduğunu, yerel demokrasinin güçlenmesiyle tüm ülkenin kazanacağını belirtti.
Partiye Yönelik Eleştirilere Yanıt
Partisine yapılan eleştirilere cevap veren Bakırhan, “
Sürekli 'DEM Parti kimin tarafında' sorusuna muhatap oluyoruz. Birileri, çözüm konuşulunca bizi iktidardan taraf göstermeye çalışıyor, şimdi olduğu gibi. Seçim dönemlerinde ise tam tersine, birileri bizi başka bir partinin payandası olarak göstermeye çalışıyor. Biz halktan, emekçiden ve ezilenlerden yanayız. İki siyasal kutba sıkıştırılmak istenen toplumun sesiyiz, üçüncü yoluz.”
görüşünü savundu.


