Türkiye’nin Uluslararası Spor Organizasyonlarındaki İddiası: "Her Türlü Etkinliği Düzenleme Kapasitesine Sahibiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, UEFA İstanbul Temsilciliği açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin uluslararası spor etkinliklerini başarıyla organize edebilecek kapasiteye sahip olduğunu belirtti. Türkiye'nin, Olimpiyatlar da dahil olmak üzere büyük çaplı spor organizasyonlarını düzenleyebilecek güce ulaşmış olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu iddianın hamasetten ziyade son 23 yılda yapılan büyük yatırımlar ve projelerle desteklendiğini ifade etti.
Erdoğan, spor yatırımlarını ve altyapıyı büyük bir hızla geliştirdiklerini, bunun somut göstergelerinden birinin spor tesisi sayısındaki devasa artış olduğunu söyledi. Toplamda 1575 olan spor tesisi sayısının, son yıllarda yapılan yatırımlarla 4470’e çıkarıldığını açıkladı. Ayrıca, Türkiye genelinde futboldan basketbola, voleyboldan yüzmeye kadar her alanda yeni tesislerin inşa edilerek spor altyapısının güçlendirildiği bilgisi verildi.
"Futbol sahası sayımız 595'ten, iki kattan fazla artışla 1365’e çıktı. Gençlik merkezleri, spor salonları, atletizm pistleri gibi birçok tesisin yanı sıra, stadyumlarımızda da uluslararası standartlara sahip yüksek kapasiteli yeni binalar inşa ettik" diyen Erdoğan, Türkiye'nin spor alanındaki gelişiminin uluslararası alandaki prestijini artırdığına dikkat çekti.
UEFA İstanbul Temsilciliği ile Türk Futboluna Yeni Bir Yön Veriliyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA'nın Londra ve Brüksel'in ardından İstanbul’da da bir temsilcilik açmasının Türkiye için tarihi bir adım olduğunu ifade etti. Erdoğan, bu temsilciliğin Türkiye ile UEFA arasındaki işbirliğini güçlendireceğini, Türk futbolunun gelişimine önemli katkılar sağlayacağını belirtti. UEFA İstanbul Temsilciliği’nin, Türk futbolunun dünya çapında daha fazla tanınmasını ve UEFA ile daha yakın bir koordinasyon içinde projeler geliştirilmesini sağlayacağı vurgulandı.
Ayrıca, temsilciliğin UEFA'nın bölgesel federasyonlarıyla daha hızlı iletişim kurmasına olanak tanıyacağı ve önümüzdeki yıllarda Türkiye’de yapılacak büyük futbol organizasyonları için önemli bir merkez olacağına değinildi. Erdoğan, Türkiye’nin 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finallerine ev sahipliği yapma hakkını kazandığını ve 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı İtalya ile birlikte düzenleyeceğini söyledi.
"Bu temsilcilik, Türk futbolunun uluslararası alandaki etkisini daha da artıracak. Ayrıca, UEFA'nın organizasyonlarını daha etkin bir şekilde gerçekleştirmemize yardımcı olacak" dedi.
Kentsel Dönüşüm ve Dayanışma Vurgusu: "Birlikte Çalışarak Büyük Mesafeler Kat Edebiliriz"
Erdoğan, açılış töreninde İstanbul'da geçtiğimiz günlerde meydana gelen depreme de değindi. Bu tür afetlerin ardından herkesin bir arada durması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, siyasi tartışmalar yerine birlikte çalışmanın önemini vurguladı. Deprem nedeniyle yaşanan olumsuzluklara rağmen can kaybının olmamasının en büyük teselli olduğunu belirterek, devletin tüm birimleriyle seferberlik anlayışıyla çalıştığını söyledi.
"Bugünler siyaset yapma değil, bir olma, beraber olma, dayanışma, milletçe kardeşliğimizi hatırlama dönemleridir" diyen Erdoğan, kentsel dönüşüm projelerinin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. "Her işe karşı çıkan marjinallerin ne dediğine bakmadan kentsel dönüşüm projelerini süratle hayata geçirmeliyiz" diye konuşan Erdoğan, fırsatçılara karşı vicdanlı ve sorumlu bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini belirtti.
Erdoğan, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde kentsel dönüşüm ve altyapı projelerinin hızla devam ettiğini ve bu projelerin Türkiye’nin geleceği için büyük önem taşıdığını ifade etti. "El birliğiyle çalışarak kısa süre içinde çok büyük mesafeler kat edebiliriz. Biz buna kadir, kudret ve kapasiteye sahip bir milletiz" dedi.
Sonuç Olarak
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması, Türkiye'nin spor alanındaki iddiasını ve altyapı yatırımlarını vurgularken, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve kentsel dönüşüm projelerinin önemine dikkat çekti. UEFA İstanbul Temsilciliği’nin açılması, Türk futbolu için bir dönüm noktası olarak görülüyor ve Türkiye’nin uluslararası alandaki etkisini artırmayı hedefliyor.