Son dönemde Türkiye’de birçok marka, antep fıstığını yiyecek ve içeceklerde yoğun şekilde kullanmaya başladı. Kahve, çikolata, dondurma ve tatlı sektörlerinde antep fıstıklı ürünlerin sayısında gözle görülür bir artış yaşandı. Özellikle "Dubai çikolatası" olarak adlandırılan ithal çikolataların popülerleşmesiyle birlikte, yerli üreticilerin de antep fıstıklı ürünlere yöneldiği gözlemleniyor. Tüketici talebinin artması, bu ürünlerin daha geniş bir pazarda yer bulmasına neden oldu.
Bu süreç devam ederken, Türkiye’den ihraç edilen antep fıstıklarıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı.
Türkiye’den Yunanistan’a Gönderilen Antep Fıstıkları Geri Çevrildi
Avrupa Birliği Komisyonu’nun Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF Window) verilerine göre, Yunanistan’a ihraç edilen Türkiye menşeli antep fıstıklarında yüksek miktarda kanserojen madde tespit edildi. Yunan yetkililer tarafından sınır kontrollerinde yapılan analizlerde, antep fıstıklarında Aflatoksin B1 seviyesinin izin verilen miktarın üç katı olduğu belirlendi. Ayrıca toplam aflatoksin miktarının, belirlenen sınırın beş katına kadar ulaştığı bildirildi.
Mevzuata göre Aflatoksin B1 için belirlenen üst sınır 8 mikrogram/kilogram iken yapılan analizlerde bu değerin 25.7 mikrogram/kilogram olduğu tespit edildi. Aynı şekilde, toplam aflatoksin miktarı için belirlenen 10 mikrogram/kilogram sınırının 49.7 mikrogram/kilogram seviyesine yükseldiği açıklandı.
Bu gelişmenin ardından, ihraç edilemeyen antep fıstıklarının nasıl değerlendirileceği konusu merak konusu oldu. İç pazarda antep fıstığı kullanımının artışıyla eş zamanlı yaşanan bu durum, gıda güvenliği açısından dikkatle takip edilmesi gereken bir süreç olarak değerlendiriliyor.