Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'ne bağlı bitki sağlığı inspektörlerinin yürüttüğü denetimlerde, ithal ürünlerde "Potato leafroll polerovirus" ve "Tobacco rattle tobravirus" isimli iki tehlikeli virüs saptandı. Bu virüsler, bitkinin verimini düşürüp yayılma riski taşıdığından, ürünlerin ülkeye girişine izin verilmedi.
Bitki sağlığı uzmanları, yapılan uygulamanın yerli üretimi korumak adına kritik olduğunu belirterek, “Bu tür virüsler, sadece tohumluk olarak ithal edilen patatesleri değil, yurt içindeki üretim alanlarını da tehdit eder. Erken tespit, yayılmanın önüne geçilmesi açısından büyük başarıdır,” dedi.
İthal patatesin payı %1'in altında
Türkiye, yıllık yaklaşık 6 milyon ton patates üretimiyle dünyada ilk 15 ülke arasında yer alıyor. Buna karşın ithal edilen tohumluk patates miktarı, toplam üretimin %1’inden daha az. Bu da Türkiye’nin patateste büyük ölçüde kendi kendine yettiğini gösteriyor.
Tohumluk patates ithalatının büyük kısmı, daha verimli çeşitler ve hastalıktan ari materyaller elde etmek amacıyla yapılıyor. Ancak uzmanlar, ithal edilen bu tür ürünlerin sıkı kontrollerden geçirilmesinin, tarım sağlığı açısından kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
En fazla üretim Niğde’de
Yurt içinde en fazla patates üretilen il Niğde. Yıllık 750 bin tonu aşan üretimiyle ülke lideri konumunda. Ardından sırasıyla Kayseri, Afyonkarahisar, İzmir, Konya, Sivas, Nevşehir, Aksaray, Bitlis ve Adana geliyor.
Patates ihracatı da artıyor
Türkiye sadece iç piyasaya değil, ihracata da çalışıyor. 2024 yılında 200 bin tonun üzerinde patates farklı ülkelere ihraç edildi. En çok ihracat yapılan ülkeler arasında Irak, Suriye, Gürcistan ve Azerbaycan bulunuyor. Bu nedenle, yerli tohum ve sağlıklı üretim zinciri, hem iç tüketim hem dış ticaret açısından büyük önem taşıyor.
Tarımda güvenlik, gıda politikalarının odağında
Son gelişmeler, Türkiye’nin bitki sağlığına yönelik denetim sisteminin etkinliğini bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, bu tür sıkı kontrollerin sürdürülmesinin, özellikle küresel ısınma ve sınır ötesi hastalık risklerinin arttığı bir dönemde daha da önemli hale geldiğini belirtiyor.