İmamoğlu Diploma Davası'nda Üçüncü Oturum: "Adalet Siyasete Tabi Değildir"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla açılan “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Mahkeme, 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilen davanın üçüncü duruşmasını Silivri Cezaevi'nde gördü. Saat 14.00'te ara verilen oturumda İmamoğlu, hakimin değişmesi nedeniyle savunmasını yeniledi.
Salonda İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, görevinden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İmamoğlu'nun ailesi ve çok sayıda partili yer aldı. Savcı, iddianamede yatay geçiş sürecindeki usulsüzlükleri gerekçe göstererek ağır ceza talep ediyor. İmamoğlu'nun diploması, İstanbul Üniversitesi tarafından Mart 2025'te iptal edilmişti.

İmamoğlu, savunmasına son dönemde yaşanan gelişmeleri işaret ederek başladı.
“Son zamanlarda yaşanan tablo bile tek başına gerçekten ibretliktir. Adımın geçtiği tüm ceza davalarında hakimlerin yeri değiştirildi. Bu çok enteresan gerçekten. Sizin mesleğinizi korumak için bunun altını çiziyorum Sayın hakim sizin mesleğiniz korumak. 'Adalet mülkün temelidir' yani adalet devletin hizmetindedir, devletin temelini oluşturur. Ben bu duygu için, bu kavram için mücadele ediyorum. Adalet siyasete tabi değildir. Yani siz siyasete tabi misiniz. Millet adına karar vermek için mi buradasınız. Biz bunun ispatını hep beraber yapmak zorundayız. O bakımdan İBB soruşturmasına bakacak heyetin yeniden kurulması, açıkçası bütün bunlar adil yargılama hakkının ayrılmaz parçası olan 'Doğal hakim ilkesinin' nerede kaldığının sorulması gereken bir soru olduğunu ifade etmek isterim”
dedi. Savunmasının devamında diplomasının yasallığına vurgu yapan İmamoğlu,

“Bütün Türkiye duyacaktır; bütün evraklarımın, yaptığım bütün işlemlerin, sunduğum bütün belgelerin tek tek gerçek olduğunu, sahte olmadığını ispat edersem, bunu sağlarsam, siz bu baskı altında, bu atmosferde gerçekten bağımsız bir karar verebilecek misiniz. Bilinsin ki hakim değiştirerek adalet değişmez; savcı terfi ettirilerek gerçek asla gizlenemez. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en absürt, en saçma, en uydurma davasındayız. Diplomam iptal edilerek yapılan hukuksuzluğa, bu sefil iptal kararına altlık oluşturmak için açılan davadayız. Neymiş evrakta sahtecilik yapmışım. Tam bir iftira, kumpas, içi yalanlarla, çarpıtmalarla ve aldatmalarla dolu bir iddia. Diplomam anamın ak sütü kadar helaldir, yasaldır, meşrudur. Kimsenin hakkını yemedim, hiçbir evrakta sahtecilik yapmadım. Devletin üniversitesinin açtığı kontenjana, verdiği gazete ilanına başvurup hak kazandım.”
şeklinde konuştu. Dava, İmamoğlu'nun Mart 2025'te "yolsuzluk" suçlamasıyla tutuklanmasından sonra hız kazandı. Muhalefet, süreci "siyasi engelleme" olarak nitelendirirken, CHP cephesi Silivri önünde protestolar düzenledi. Ara verilen duruşmanın ne zaman devam edeceği mahkeme tarafından belirlenecek.
Bu dava, İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığını doğrudan etkileyebilecek nitelikte; olası bir mahkumiyet siyasi yasağı da beraberinde getirebilir.
