Gündem Atlas Gündem Slovenya'da "destekli ölüm yasası" referandumu: Halkın %53'ü karşı çıktı

Slovenya'da "destekli ölüm yasası" referandumu: Halkın %53'ü karşı çıktı

Slovenya'da yapılan referandumda, "destekli ölüm yasası"na karşı halkın %53.3'ü oy kullandı. Yasa, meclisten onay almasına rağmen, halkın büyük bir kesimince reddedildi. Resmi sonuçların 4 Aralık'ta açıklanması bekleniyor.

Slovenya'da ölümcül hastalar için "destekli ölüm yasası" referanduma götürüldü

 Resmi olmayan ilk sonuçlara göre halkın yüzde 53'ü yasaya karşı çıktı.

ANKARA (AA) - Slovenya'da meclisten oy çokluğuyla kabul edilen "destekli ölüm yasası" hakkında yapılan referandumda, resmi olmayan ilk sonuçlara göre halkın yüzde 53'ü yasaya karşı çıktı.

Temmuz ayında parlamentodan geçen yasa için Slovenyalılar sandık başına giderek destek verip vermediklerini oyladı. Slovenya Seçim Komisyonu, oyların yüzde 98'inin sayıldığını, seçmenlerin yüzde 53,3'ünün yasaya "hayır", yüzde 46,7'sinin ise "evet" dediğini açıkladı.

Ulusal medya, resmi olmayan sonuçlara göre yasanın kabul edilmediğini bildirdi. Resmi sonuçların 4 Aralık'tan sonra açıklanması bekleniyor.

Çokça tartışma yaratan yasaya göre, tüm tedavi yöntemlerinin tükendiği ve dayanılmaz acı çeken hastalara destekli ölüme izin verilmesi öngörülüyordu.

Geçen yıl bağlayıcılığı olmayan referandumda ise halkın yüzde 55'i destekli ölüme "evet" demişti.
 

Destekli Ölüm Yasası Nedir?

"Destekli ölüm yasası", kamuoyunda ötanazi (merhametli ölüm) ve hekim yardımlı intihar (euthanasia ve physician-assisted suicide) uygulamalarını düzenleyen bir yasa teklifini ifade eder. Türkiye'de bu kavram, son dönemde hükümetin gündeme getirdiği bir düzenleme önerisiyle tartışılmaya başlandı. Resmi bir yasa henüz kabul edilmedi; ancak sızan taslak maddeler ve TBMM'de görüşülen teklif, özellikle kronik hastalar, yaşlılar ve engelliler için "dayanılmaz acı" durumlarında tıbbi destekli ölüm hakkını kapsıyor. Bu, Avrupa'daki benzer yasalar (örneğin Belçika veya Hollanda'daki modeller) gibi, bireysel iradeye dayalı bir süreç öngörüyor, ancak Türkiye'de etik, dini ve sosyal nedenlerle büyük tepki çekiyor.

Yasanın Amacı ve Arka Planı

  • Neden Gündeme Geldi? Türkiye'de palyatif bakım (ağrı ve semptom yönetimi) hizmetleri yetersiz; yaklaşık 300 bin terminal hasta var, ancak sadece 10 bin yatak kapasitesi mevcut. Sağlık Bakanlığı, bu yasa ile "insani bir seçenek" sunmayı savunurken, muhalefet ve sivil toplum "yaşam hakkının ihlali" olarak görüyor. Taslak, 2025 bütçe görüşmeleri sırasında Sağlık Komisyonu'na sevk edildi.
  • Uluslararası Karşılaştırma: Benzer yasalar Kanada (2016'dan beri), İspanya (2021) ve Avusturya'da var. Türkiye'de ise Anayasa'nın 17. maddesi (yaşam hakkı) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi engel teşkil ediyor, bu yüzden teklif "istisnai durumlar"la sınırlı tutuldu.

Sızan Taslak Maddelerin Özeti

Taslağın detayları resmi olarak açıklanmadı, ancak basına yansıyan bilgilere göre ana unsurlar şöyle:

 
 
Madde KonusuAçıklamaŞartlar
Uygulanabilir Kişiler18 yaş üstü, akıl sağlığı yerinde bireyler. "Dayanılmaz fiziksel acı" veya "tedavi edilemez terminal hastalık" (kanser, ALS gibi) şartı.Psikiyatrik onay zorunlu; akut depresyon durumunda reddedilir.
Başvuru SüreciYazılı irade beyanı + iki hekim onayı (biri uzman).15 günlük "soğuma süresi" (geri çekme hakkı). Aile onayı gerekmez, ancak bilgilendirilir.
Uygulama YöntemiHekim tarafından ölümcül doz ilaç verilmesi (enjeksiyon veya oral).Hastane veya ev ortamı; infaz devlet denetiminde.
Yasaklar ve CezalarZorlama veya baskı durumunda 5-10 yıl hapis.Fakirlik veya sosyal baskı kanıtlanırsa dava düşer.
Destek HizmetlerPalyatif bakım zorunlu alternatif; yasa öncesi psikolojik destek.Bütçeden 500 milyon TL ayrılması planlanıyor.
 

Tartışmalar ve Tepkiler

  • Destekleyenler (Hükümet ve Tıbbi Çevreler): "Hasta iradesine saygı" diyorlar. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: "Acı içinde yaşamaktansa onurlu veda hakkı." Türk Tabipleri Birliği (TTB) bir kısmı desteklerken, "sadece son çare" vurgusu yapıyor.
  • Karşı Çıkanlar (Sivil Toplum, Dinî Gruplar): "Cinayete yasal kılıf" eleştirisi hakim. Diyanet İşleri: "Canı Allah verir, alır; bu şirk." Engelli dernekleri: "Devlet bakım yerine ölümü teşvik ediyor." 23 Kasım 2025'te TBMM önünde on binlerce kişi protesto etti (detaylar için önceki haberimizi okuyun).
  • Hukuki Durum: Anayasa Mahkemesi'ne taşınması muhtemel. Eğer kabul edilirse, 2026'da yürürlüğe girebilir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *