TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı Açılışında Erdoğan'dan Birlik ve Beraberlik Vurgusu

TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı Açılışı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Dönem 4. Yasama Yılı, 1 Ekim 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Kurul’a hitabıyla başladı. Erdoğan, konuşmasında yeni yasama yılının ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlı olmasını temenni ederek, Meclis’in 105 yıllık tarihine vurgu yaptı. 

“Halkın doğrudan oylarıyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak, ben de bu kürsüde, yani milletin kürsüsünde, sizinle aynı heyecanı tadıyor; sizlerin gururuna ortak olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum,”

 diyen Erdoğan, geçmişte bu çatı altında hizmet eden ve hayatını kaybeden milletvekillerini rahmetle andı.

Meclis’in Tarihi ve Gazilik Unvanı

Erdoğan, TBMM’nin Milli Mücadele’yi zaferle taçlandıran ve Cumhuriyet’i kuran irade olduğunu vurguladı. 

“Yüce Meclis, Türkiye’nin toplumsal tabanı en geniş istişare mekanizması olarak aynı zamanda demokrasimizin merkez üssüdür,”

 dedi. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine karşı Meclis’in gösterdiği direnişle ikinci kez gazilik unvanına layık görüldüğünü hatırlatan Erdoğan, 

“15 Temmuz ruhunu her daim ihya edeceklerine inancım sonsuzdur,” 

ifadeleriyle milletvekillerine olan güvenini dile getirdi.

Filistin Meselesine Güçlü Destek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze ve Filistin’in diğer bölgelerindeki eylemlerine karşı TBMM’nin sergilediği kararlı duruşu övdü. 

“İsrail yönetiminin Gazze’de ve Filistin’in diğer bölgelerinde iki yıldır sürdürdüğü soykırıma, bölgede estirdiği devlet terörüne en güçlü tepki 86 milyon vatandaşımızın temsil edildiği bu koltuklardan yükseldi,”

dedi. TBMM’nin yayımladığı yedi ortak bildiri ve 29 Ağustos’ta kabul edilen “İsrail’in Filistin Halkına Yaptığı Soykırım Hakkında Tezkere” ile bu duruşu pekiştirdiğini belirtti. Erdoğan, 

“Bu yüce çatı Gazze sınavını tarihimize ve milli seciyemize yaraşır biçimde tam ve eksiksiz şekilde, iftiharla vermiştir. Filistinli mazlumlarla dayanışma sergileyen siyasi partilerimize ve değerli milletvekillerimize kalpten teşekkür ediyorum,”

 diyerek siyasi partilere teşekkür etti.

Türkiye’nin Filistin Politikası

Erdoğan, Türkiye’nin Filistin davasına olan bağlılığını vurguladı ve 

“1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar, inşallah mücadelemiz sürecek,”

dedi. Türkiye’nin Gazze’ye 102 bin tonu aşan insani yardım ulaştırdığını, İsrail ile ticareti 1,5 yıl önce durdurduğunu ve Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım davasına müdahil olduğunu belirtti. 

“Filistin davasıyla 2 yıl önce tanışmadık, biz bu davaya ömrümüzü adadık,”

diyerek eleştirilere yanıt veren Erdoğan, 

“İnşallah tarih, Gazze’deki bu omurgalı duruşumuz sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni çağının vicdan abidesi olarak altın harflerle yazacaktır,”

 ifadesini kullandı.

Terörsüz Türkiye Hedefi

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” hedefinde önemli adımlar atıldığını belirtti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ve DEM Parti’ye teşekkür eden Erdoğan, 

“Son nefesine kadar terör duvarının yıkılması, ülkemizin her karışında barış ve kardeşliğin egemen olması için ter döken İstanbul Milletvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’i de burada rahmetle anıyorum,”

dedi. Terör örgütünün saldırılarını durdurduğunu ve kendisini feshettiğini açıklayan Erdoğan, 

“Sürecin son derece hassas olduğunun farkındayız. Ancak en başından itibaren olumlu bakıyoruz, olumlu bakmak için çaba sarf ediyoruz,”

dedi ve ekledi: 

“Türkiye Cumhuriyeti devleti, hiçbir dünyevi güç karşısında diz çökmez, boyun eğmez, taviz vermez ve egemenliğini asla pazarlık konusu yapmaz.”

Milli Dayanışma ve Kardeşlik Çalışmaları

TBMM bünyesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 12 toplantı gerçekleştirdiğini belirten Erdoğan, bu komisyonun çalışmalarının “Terörsüz Türkiye” hedefine önemli katkılar sağlayacağını ifade etti. “Hedefimiz, terörün bitmesi, kardeşliğin kuvvetlendirilmesidir,” diyerek bu hedef doğrultusunda adımlar atıldığını vurguladı.

Ekonomik Reformlar ve Türkiye Yüzyılı

Erdoğan, 2026 yılının Türkiye ekonomisi için bir reform yılı olacağını duyurdu. 

“2026 senesi, Türkiye ekonomisinde adeta bir reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz,”

dedi. 2025’te cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,4’e düşeceğini, Merkez Bankası rezervlerinin 179 milyar dolara ulaştığını ve işsizlik oranının 28 aydır tek hanelerde seyrettiğini belirtti. Turizmde 2025’in ilk altı ayında 25,8 milyar dolar gelirle rekor kırıldığını ve yıl sonunda 64 milyar dolar hedeflendiğini ifade etti.

Yeni Anayasa ve Milli İrade

Erdoğan, milletin iradesinin egemenliğini vurgulayarak, 

“Türkiye’de tek bir meşruiyet kaynağı vardır o da aziz milletimizin tertemiz iradesidir,”

dedi. Yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı taçlandırma hedefini dile getiren Erdoğan, “Son 23 yılda sizlerin de destekleriyle alınan büyük mesafeyi, Türkiye Yüzyılı’na yakışacak ve Türkiye’ye dar gelmeyecek yeni bir anayasayla taçlandırma arzumuza da sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum,” dedi. Ayrıca, “Öksüzün, yetimin, işçinin, çiftçinin, emeklinin, tüccarın, sanayicinin, esnafın hakkına el uzatana da zerre miskal merhamet göstermeyiz. Bu konudaki tavizsiz duruşumuzu muhafaza etmekte kararlıyız,” diyerek sosyal adalet vurgusu yaptı.

Birlik ve Beraberlik Mesajı

Erdoğan, konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaptı: 

“Büyük ve güçlü Türkiye ülküsüne giden yolda, hepimiz biriz, beraberiz. Milletimizin hak ve hukukunun savunulmasında, hepimiz biriz, beraberiz. Uğruna nice bedeller ödediğimiz demokrasimizin yüceltilmesinde, hepimiz biriz, beraberiz. Vatanımız, bayrağımız, mukaddes değerlerimizle birlikte özellikle Cumhuriyetimizin muhafaza ve müdafaasında aynı şekilde hepimiz biriz, beraberiz.”

 “Mesele Türkiye ise gerisi teferruattır,”

diyerek siyasi farklılıkların ötesinde ortak paydada buluşmanın önemine dikkat çekti.