Adalet Bakanı Tunç’tan Fatih Altaylı’nın Tutuklanmasına İlişkin Açıklama: “Hakaret ve Tehdit Kabul Edilemez”
ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazeteci Fatih Altaylı’nın “Cumhurbaşkanına tehdit” suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Tunç, “Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak hiç kimse, Cumhurbaşkanımıza yönelik diktatörlük gibi çirkin ve yakışıksız ifadelerle hakaret ve tehdit içeren beyanlarda bulunma hakkına sahip değildir” dedi.
“Tehdit ve Hakaret Gazetecilik Perdesiyle Meşrulaştırılamaz”
Bakan Tunç, Altaylı’nın 20 Haziran 2025’te YouTube yayınında, bir araştırma şirketinin anketine dayanarak “ömür boyu başkanlık” iddiası üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “diktatör” iftirası attığını ve “Bu millet padişahını boğmuş bir millettir” gibi ifadelerle hakaret ve şiddet çağrısı yaptığını belirtti.
Tunç, bu tür söylemlerin demokratik hukuk düzeninde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurguladı: “İfade özgürlüğü, kişilik haklarını, kamu düzenini ve anayasal kurumları hedef alan saldırıların bahanesi olamaz. Tehdit ve hakaret, gazetecilik perdesi arkasına saklanarak meşrulaştırılamaz.”

“Yargı, Anayasa ve Kanunlardan Aldığı Yetkiyle Görevini Yapar”
Tunç, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetkiyle, kişi ve unvan ayrımı gözetmeksizin görevini yerine getirdiğini ifade etti.
“Hiçbir makam ya da kişi, yargıya talimat veremez” diyen Tunç, demokratik toplumlarda eleştiri ile suç arasındaki sınırın net olduğunu, hukukun çizdiği bu sınırın aşılması durumunda adli mekanizmaların devreye girmesinin doğal olduğunu belirtti.
Olayın Arka Planı
Fatih Altaylı, 20 Haziran 2025’teki YouTube yayınında kullandığı ifadeler nedeniyle 21 Haziran akşamı gözaltına alınmış, 22 Haziran’da Çağlayan Adliyesi’nde savcılık ifadesinin ardından “Cumhurbaşkanına tehdit” (TCK md. 310/2 ve 106/1) suçlamasıyla nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanmıştı.
Soruşturma, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın Altaylı’yı hedef alan paylaşımının ardından re’sen başlatılmıştı. Altaylı, ifadelerinde sözlerinin tehdit veya hakaret amacı taşımadığını, tarihi bir olguya atıfta bulunduğunu savunmuştu.