Gazze'nin Sessiz Çığlığı: Adalet Çağrısı
İnsan İzi Derneği tarafından hazırlanan ve yönetmenliğini Kaan Burak Şen ile Kübra Kuruali'nin üstlendiği "Anka Kuşu Gazze" belgeselinin ilk gösterimi, İstanbul'daki Fatih Kültür Sanat Merkezi'nde yapıldı. Belgesel, Gazzeli Hamed Ashour ve köpeği Garib'in dokunaklı hikayesini merkeze alarak Gazze'deki insanlık dramını gözler önüne seriyor.
İnsan İzi Derneği Genel Başkanı Umut Sarıkaya, gösterimde yaptığı konuşmada, belgeselin bir adalet çağrısı olduğunu vurguladı:
"Bu belgesel, dünyanın Gazze olayındaki ikiyüzlülüğünü yüzümüze çarpmak için çekildi. Eğer bir köpeğin kurtuluşu için küresel kampanyalar düzenlenebiliyor, fonlar toplanabiliyorsa insanlık adına asıl soru şudur, 'Gazze halkı neden aynı merhameti görmüyor?' Bu film bir belgesel değil, adalet çağrısıdır. Çünkü eğer bu sessizlik böyle sürerse, bir gün insanlık tarihinin en büyük utanç belgeleri arasında yer alacaktır."
Hamed ve Garib'in Hikayesi: İnsanlığın Sınavı
Belgeselin yönetmenlerinden Kübra Kuruali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projenin ortaya çıkış sürecini anlattı:
"Soykırımın başladığı ilk günden itibaren bir şey yapmak istiyordum. Çok uzun dönem kültür sanat haberciliği yaptım ve Gazze'deki sanatçılar dikkatimi çekiyordu. Sanatlarıyla direnen insanlar... Hamed ve köpeği üzerine de düşünmeye başlayıp, yaklaşık 1,5 ayda sahaya ve buradaki Gazzelilere ulaşıp ne yapabilirim diye düşündüğümde bu proje ortaya çıktı."
Kuruali, Hamed'in köpeği Garib ile bir göç yolunda karşılaştığını ve köpeğin sahiplerini kaybettikten sonra Hamed'i bırakmadığını belirtti. Hamed'in köpeğiyle çadır kentte çektiği bir fotoğrafın sosyal medyada yankı uyandırması, ancak kimsenin Hamed'in durumunu sormaması belgeselin temel motivasyonunu oluşturdu: "Bir gün çadır kentte köpeğiyle beraber fotoğraf paylaştıktan sonra sosyal medyaya koyuyor ve bütün dünya, özellikle hayvan hakları dernekleri, köpeğin Gazze'den çıkarılması ve onun aslında psikolojik bir travma etkisinde olduğunu yazıyor ama hiç kimse Hamed'e 'Nasılsın?' diye sormuyor. Bu bizi çok etkiledi ve aslında Gazze için söylenecek şey burada olmalı diye düşündük."
Kuruali, Gazze'deki çekimlerin gazeteci ve prodüksiyon ekipleri aracılığıyla gerçekleştirildiğini, Hamed'in yanı sıra diğer Gazzelilere de ulaşılarak hikayelerinin derlendiğini ifade etti. Gazze'den gelen bir mesajda ise şu çarpıcı ifadeler yer aldı: "Bu enkazda sizin gibi sıradan bir gün yaşamayı dileyen insanlar var. Bizim de kalplerimiz var, sizin gibi hayal ediyoruz, seviyoruz, acı çekiyoruz. Ölüm karşısında insanlığımızı korumaya çalışıyoruz. Biz merhamet istemiyoruz, adalet istiyoruz. Tekrarlanan trajik manşetler olmak istemiyoruz. Onurlu ve umutlu bir şekilde, sizinle bu dünyada var olmak istiyoruz."
"Gazze Davası Şerefli Bir Davadır"
Belgeselde yer alan müzisyen Fares Anbar, filmin Gazzelilerin yaşadıklarını yansıtmadaki önemine dikkat çekti: "Anka Kuşu Gazze belgeseli, Gazzelilerin yaşadıklarını göstermesi açısından çok kıymetli. Benim filmde canlandırdığım karakterin hikayesi aslında milyonlarca Gazzelinin hikayesini temsil ediyor. Allah insanı bütün mahluklardan üstün yarattı ama insan, hayvanları asla unutmadı ve korumaya devam etti. Biz de Gazze'de hayvanlara olan sevgimizi hiçbir zaman kaybetmedik." Anbar, Gazze davasının sadece Filistinlilere değil, tüm insanlığa ait olduğunu vurguladı:
"Gazze davası şerefli bir dava. Destekleyen kişiyi de şereflendiren bir davadır. Bu dava sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanların, insanlığın meselesidir."
Filistin Toprakları ve Türkiye'nin Destekleyici Rolü
Belgeselde yer alan karikatürist Alaa Al-Agta, projenin farklı bir bakış açısı sunduğunu belirtti: "Farklı bir bakışla insanların bilmediği hikayeleri onlara anlatmak için böyle bir proje gerçekleştirdik. Bu hikayeler insanlığa, duygulara hitap eden şeyler. 12 milyon Filistinlinin yıllardır yüz yüze kaldığı soykırımı göstermek istedik."
Agta, Türkiye'nin Filistin davasındaki tarihsel ve güncel rolüne de değindi: "Türkiye zaten bu olayların başından beri Gazze halkının en büyük destekçisi, din kardeşidir. Türkiye'nin geçmişinden Osmanlı'dan, Halifelik döneminden, Sultan 2. Abdülhamid'den beri Filistin halkını ne kadar koruyup kollaması, Yahudilere direnmesi ve bizim topraklarımızda kalmamızı sağlaması bizi mutlu ediyor. Filistin toprakları sadece Filistinlilerin değil bütün İslam aleminindir."
Türk halkına seslenen Agta, desteğin devam etmesi gerektiğini vurguladı: "Türk halkı hiçbir zaman direnişi bırakmasın. Tıpkı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gibi İsrail'in bütün tehditlerine karşı Türk halkı da bizim yanımızda olmaktan vazgeçmesin. Batı ülkelerindeki insanlar da insan haklarını savunduklarını iddia ediyorsa bu davada bizimle beraber olmalı ve Türklerin yaptığı gibi destek olmalı."
Belgeselin Yapım Süreci ve Katkıda Bulunanlar
Belgeselde Hamed Ashour ve Sameer Atiyeh, gazeteciler Nadra Al-Tibi, Abdelrahman Alkahlout, Hani Aburezeq, Sawsan Sultan ve veteriner Mu'tasım Adnan Kaddura'nın görüşlerine yer verildi. Yapımcılığını Kübra Kuruali'nin üstlendiği belgeselin yapım koordinatörlüğünü Rabia Şenol, görüntü yönetmenliğini Enis Özbey, kurgusunu ise Onur Eğri gerçekleştirdi.
"Anka Kuşu Gazze", Gazze'deki insanlık dramını ve adalet arayışını güçlü bir şekilde gözler önüne seren bir yapım olarak izleyicilerden büyük ilgi gördü.

