Gündem Atlas Kültür Black Mirror’ın “Dibe Vuruş” Bölümü Üzerinden Dijital Toplum

Black Mirror’ın “Dibe Vuruş” Bölümü Üzerinden Dijital Toplum

Black Mirror’ın “Dibe Vuruş” bölümü üzerinden dijital kimlik, sosyal medya baskısı ve yapay ilişkiler tartışmaya açıldı.

Black Mirror’ın “Dibe Vuruş” 

 Dijital çağın insan ilişkileri üzerindeki etkisi, Black Mirror dizisinin “Dibe Vuruş (Nosedive)” bölümü üzerinden ele alındı. Program, özellikle sosyal medya bağımlılığı, dijital kimlik ve algoritmaların birey üzerindeki etkilerine dair kapsamlı bir değerlendirme sundu.“Bugün dijital çağın insan ilişkilerini nasıl etkilediğini tartışacağız. Bunu da Black Mirror dizisinin unutulmaz bölümlerinden biri olan Dibe Vuruş üzerinden ele alacağız,” sözleriyle oturumu başlattı.

Sosyal Medya Puanlarıyla Şekillenen Bir Toplum

Bölümün içeriğine dair yaptığı tanıtımda, “Dibe Vuruş, insanların sosyal medya puanlarına göre sınıflandırıldığı bir toplumda geçiyor. Baş karakterimiz Lacie, daha yüksek puanlara ulaşmak için yapmacık ilişkiler kuruyor, her adımını dikkatle atıyor. Ama işler bir noktadan sonra kontrolden çıkıyor,” ifadelerini kullandı.

Bölümde işlenen distopik evrende, bireylerin toplumsal konumu, sosyal medya üzerindeki etkileşimlerine göre belirleniyor. Bu kurgunun, gerçek dünyadaki uygulamalarla benzeştiğine dikkat çekti: “Aslında bu dünya bize çok da uzak değil. Çin'deki sosyal kredi sistemi, Uber, Airbnb gibi platformlardaki kullanıcı puanlamaları, sosyal medya beğenileri… Hepsi dijital itibarımızın hayatımıza nasıl yön verdiğini gösteriyor.”

Dijital Etkileşim: Bir Bağlantı mı, Bir Tuzak mı?

Bölüm boyunca yapılan tartışmalarda, yeni medyanın sunduğu etkileşim alanının beraberinde getirdiği tehlikelere de değinildi.“Evet, yeni medya bize etkileşim alanı sunsa da, bu etkileşim sahte ilişkiler, baskı ve hatta ruhsal çöküş gibi olumsuzlukları da beraberinde getirebiliyor,”bireyin dijital dünyada yaşadığı yalnızlığa dikkat çekti.

Bölümdeki ana temalardan biri olan “dijital kimlik” kavramının altını çizerek, sosyal medya platformlarında beğenilmek ve kabul görmek uğruna bireylerin kendi öz benliklerinden uzaklaştığını belirtti. Bu durumu şu şekilde özetledi: “Bu bölüm aynı zamanda ‘dijital kimlik’ kavramına da dikkat çekiyor. Sosyal medyada beğenilmek, kabul görmek uğruna insanlar gerçek kimliğinden uzaklaşıyor. Peki dijital benliğimiz, bizden daha mı önemli hale geliyor?”

Dijital Sistemlerin Birey Üzerindeki Baskısı

Black Mirror dizisinin bu bölümünde ele alınan distopya, katılımcılar tarafından 1984 gibi klasik eserlerle de karşılaştırıldı.“Tıpkı Orwell’in 1984’ünde olduğu gibi, burada da birey sistemin baskısı altında eziliyor. Tek fark: bu kez sistem, algoritmalar ve puanlar üzerinden işliyor,” günümüz dijital gözetim toplumlarına dikkat çekti.

Programın sonunda ise toplumsal olarak dijital puanlarımızı yükseltme çabamızın, gerçek ilişkilerimizde bozulmalara yol açabileceği vurgulandı. “Ve belki de en çarpıcısı: Hepimiz farkında olmadan kendi ‘dijital puanlarımızı’ yükseltmeye çalışıyoruz. Ama bunun bedeli, gerçek ilişkilerimizin erozyona uğraması olabilir,” ifadeleriyle program tamamlandı.

Bilinçli Teknoloji Kullanımına Davet

Katılımcıları yalnızca bir dizi bölümünü tartışmakla kalmayıp, günlük yaşamın bir parçası haline gelen dijital sistemler ve medya pratikleri üzerine de düşünmeye sevk etti. “Bu nedenle teknolojiyi bilinçli kullanmak, gerçekliği kaybetmeden dijital dünyada var olmak oldukça önemli.”

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *