Gündem Atlas Kültür Diyarbakır Surları’nda tarihi burç geleneksel takı atölyesine dönüştü

Diyarbakır Surları’nda tarihi burç geleneksel takı atölyesine dönüştü

Diyarbakır Surları'ndaki 47 numaralı burç, geleneksel el sanatlarını yaşatmak için takı atölyesine dönüştürüldü. “Diyarbakır Hasır Evi,” yerli ve yabancı turistlere takı üretimini tanıtmayı hedefliyor ve istihdam sağlamayı amaçlıyor.

Sur

UNESCO Mirası Surlarda Yeni Bir Canlanma

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır Surları’ndaki 47 numaralı burç, kentin geleneksel el sanatlarını yaşatmak amacıyla takı tasarım atölyesine dönüştürüldü. Takı tasarımcısı Fırat Ekinci, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası’nın desteğiyle, “Diyarbakır Hasır Evi ve El Sanatları Atölyesi”ni açtı.

Atölyenin Amacı ve Faaliyetleri

Atölyede, kadınların da yer aldığı ustalar tarafından tescilli Diyarbakır hasır bileziği ve kişnişli kolye gibi geleneksel takılar el emeğiyle üretiliyor ve satışa sunuluyor. Ziyaretçiler, takıların üretim sürecini izleyebiliyor ve beğendikleri ürünleri satın alabiliyor. Ekinci, 

“Binlerce yıllık surlarımızı ve yaklaşık 400 yıldır aynı teknikle üretilen hasırı bir araya getirdik. Burası yaşayan bir atölye, üretim halka açık. İnsanlar burada hasırın nasıl üretildiğini görebiliyor. Amacımız Diyarbakır’ın kültürünü yerli ve yabancı turistlere tanıtmak.”

 dedi.

Turizme Katkı ve İstihdam Hedefi

Ekinci, atölyenin turizme hizmet etmeyi amaçladığını belirterek, 

“Amaç turizme hizmet etmek. Gelen turistlerimiz Diyarbakır’a ilişkin kültürel bir değeri, yüzük, küpe, kolye alıp hatıra olarak ülkelerine veya yaşadıkları şehre dönebilsinler istedik. Atölyede şu an eğitim verdiğimiz 3 kişi çalışıyor. Hedefimiz 10 kişiyi istihdam etmek.”

 diye konuştu. Genelde altınla çalışsalar da, erişilebilirlik için atölyede gümüş takı üretimi tercih ediliyor.

Atölyenin Hikayesi ve Motivasyonu

Ekinci, kuyumculuk sektöründeki deneyimlerinden yola çıkarak, Diyarbakır hasırının hak ettiği değeri görmediğini fark ettiklerini ifade etti. 

“Hatta bu tasarımlar herkesin birbirinden saklayarak yaptığı bir iş. Diyarbakır hasırı yaklaşık 400 yıldır aynı teknikle, el işiyle üretiliyor. Bu el emeğinin hak ettiği değeri görmediğini fark ettik. İnsanlar nasıl üretildiğini bilmiyor. ‘Bunu nasıl gösterebiliriz, nasıl tanıtabiliriz?’ diye düşünürken böyle bir proje aklımıza geldi.”

 dedi.

Ziyaretçilere Açık Üretim

Atölye, ziyaretçilerin üretim sürecini gözlemleyebileceği şekilde tasarlandı. Ekinci, 

“Gayet güzel tepkiler de alıyoruz. Gelenler hem keyif aldıklarını belirtiyor hem de bu emeğin tanıtılması gerektiğini söylüyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor.” 

diyerek projenin olumlu geri dönüşler aldığını belirtti.

Ziyaretçilerden Olumlu Tepkiler

Atölyeyi ziyaret eden Figen Bayram, geleneksel hasır bileziğin tarihi bir mekânda üretilmesinin gurur verici olduğunu söyledi. 

“Burada görene kadar bu kadar emekle yapıldığını tahmin edememiştim. Burada üretim aşamasını gördükten sonra gerçekten çok değerli buldum. İşlenişi çok farklı. Çok hayran kaldım izlerken. Çok mutlu oldum.”

 diyerek, üretimin emek yoğun sürecine hayranlığını dile getirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *