Filistinli Yıldız Saleh Bakri Boğaziçi Film Festivali'nde: "Mücadeleyi Asla Kaybetmeyeceğiz"
13. Boğaziçi Film Festivali'nin konuğu Filistinli oyuncu Saleh Bakri, Atlas 1948 Sineması'nda unutulmaz bir masterclass verdi. Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu festivalde artistik direktör Enes Erbay'ın sorularını yanıtlayan Bakri, oyunculuk felsefesini, Filistin mücadelesini ve Gazze'deki soykırım sırasında çektiği "Palestine 36" filmini anlattı.
"Her oyuncunun kendi varlığı, kendi sesi, kendi olayı, kendi sırları, kendi dünyası vardır ve her oyuncu kendi yöntemini, kendi yolunu bulmalıdır. Bu yüzden oyunculuk konusunda verilen yöntemlere pek inanmıyorum."
diyen Bakri, sanatı direniş biçimi olarak gördüğünü vurguladı. Salonu dolduran sinemaseverler, Gazze'ye selam gönderen Bakri'yi ayakta alkışladı. Masterclass sonrası genç sinemacılarla sohbet eden Bakri, Türk filmlerinde oynamak istediğini açıkladı. Festival, Bakri'nin katılımıyla Filistin sinemasına ışık tuttu.
Köy Çocuğundan Yıldız Oyuncuya: Babasının Sihri
Bakri, Filistin'in kuzeyindeki köyde büyüdüğünü, babasının sanatçı olmasının hayatını değiştirdiğini anlattı. "Orada bir çocuk için yapacak hiçbir şey yoktu ve babam bir sanatçıydı. Yani köydeki diğer insanlardan farklı olan bir adamla büyüdüm. Bir tür sihirleri vardı. Bir çocuk olarak babamın dünyası benim için büyüleyiciydi." diyen Bakri, oyunculuğu İsrail okulunda öğrendiğini, işgalci askerlerin deneyimlerini dinlemenin zor olduğunu paylaştı. "Onların bizi işgal etme deneyimlerini dinlemek zorundaydım. Orada sistemle ve onların kültürel yönüyle nasıl yüzleşeceğimi öğrendim. Benim için bu süreç bir ders oldu ve yüzleşmem orada başladı." ifadesiyle İsrail eğitim sistemindeki çelişkileri gözler önüne serdi.
Oyunculuk Felsefesi: "Yöntemlere İnanmıyorum"
Bakri, oyunculuğun kişiye özel olduğunu vurguladı. "Her insan diğerinden farklıdır. Her oyuncunun kendi varlığı, kendi sesi, kendi olayı, kendi sırları, kendi dünyası vardır ve her oyuncu kendi yöntemini, kendi yolunu bulmalıdır. Bu yüzden oyunculuk konusunda verilen yöntemlere pek inanmıyorum." diyen usta oyuncu, yönetmen-oyuncu ilişkisini eleştirdi. Oyuncuları seven yönetmenlerle çalışmanın önemini belirten Bakri, "Sinema ya da tiyatronun bu gezegende oyuncular olmadan bir yeri olduğuna inanıyorum. Hikayenin sesi, ruhu ve bedeni oyuncudur. Eğer oyuncuyu sevmiyorsanız, onunla çalışmayın. Oyunculara işkence eden yönetmenleri de sevmiyorum. Çünkü işkencenin size özgürlük vereceğine inanıyorlar." çıkışıyla salondan alkış aldı.
"Palestine 36" ve Direniş Sineması
Bakri, yönetmen Annemarie Jacir ile 2007'den beri dört film yaptıklarını, "Palestine 36"yı Gazze soykırımı sırasında çektiklerini anlattı. "Annemarie ile aramızda tanıştığımızdan bugüne kadar devam eden işbirlikçi, düşünsel, duygusal bir deneyimimiz var." diyen Bakri, "Bu filmle ilgili en farklı olan şey, Gazze'deki soykırım sırasında çekmemizdi. Annemarie ile sanatı bir direniş biçimi olarak görüyoruz. Siyasi düzeyde neredeyse yüzde yüz hemfikiriz. Özgür denize doğru aynı teknedeyiz." sözleriyle duygusal anlar yaşattı.
Gazze'ye Selam: "Mücadeleyi Kaybetmeyeceğiz"
Filistin mücadelesine değinen Bakri, kararlılığını haykırdı:
"Mücadeleyi asla kaybetmeyeceğiz. Onlar halkımızı katletseler de Gazze'de yaptıklarını yapsalar da biz işimize devam edeceğiz. Dünyayı değiştirmeyeceğini biliyorsun ama sanki dünyayı şimdi değiştirecekmişsin gibi davranıyorsun. Çekim sırasında içimizdeki his buydu."

Salonda "Filistin'e özgürlük" sloganları yükseldi.
Türk Sinemasına Davet: "Burada Oynamak İsterim"
Bakri, Türkiye'yi övdü: "Türkiye harika. Çok çeşitliliğe sahip ve çok kadim. Bu açıdan Filistin'e çok benziyor ama daha büyük ve daha çeşitli. Burada olmayı, bir şeyler yapmayı çok isterim. Umarım bir gün buradaki yönetmenlerden biri benimle çalışmak ister ve beni heyecanlandıran bir senaryoları olur."
Masterclass, Bakri'nin imzalı fotoğraflarıyla sona erdi. Festival direktörü Erbay, "Saleh Bakri gibi sanatçılar sinemayı direnişe dönüştürüyor" dedi. Boğaziçi Film Festivali, Filistin sinemasına ayrılan özel bölümle devam ediyor.
