Gündem Atlas Kültür Osmanlı mirası Muradiye Mevlevihanesi turizme kapı açıyor

Osmanlı mirası Muradiye Mevlevihanesi turizme kapı açıyor

Edirne'deki Muradiye Mevlevihanesi'nde devam eden ihya çalışmaları, kentin turizm ve kültürel potansiyelini güçlendirecek. Uzmanlar, bu sürecin Edirne'yi Osmanlı dönemindeki gibi bir kültür merkezi haline getireceğini vurguluyor.

Haberleri

Muradiye Mevlevihanesi Edirne Turizmine Can Katacak

Edirne'de, Osmanlı Padişahı 2. Murat tarafından 15. yüzyılda inşa ettirilen Muradiye Mevlevihanesi'nde devam eden ihya çalışmaları, kentin kültür ve turizm potansiyelini güçlendirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Trakya Üniversitesi Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Ali Cengiz, mevlevihanenin yeniden canlandırılmasının, Edirne'yi Osmanlı dönemindeki gibi bir kültür merkezi haline getirme yolunda kritik bir katkı sağlayacağını ifade etti.

Osmanlı'ya 92 yıl başkentlik yapmış Edirne'nin bir "kültür şehri" olduğunu vurgulayan Cengiz, Muradiye Mevlevihanesi'nin bu mirasın önemli bir parçası olduğunu belirtti. Cengiz, 

"2. Murat'ın inşa ettirdiği Muradiye Mevlevihanesi, Osmanlı Dönemi'nde özellikle üçüncü büyük mevlevihane olarak burada yer almakta." dedi. Evliya Çelebi'nin anlatımlarına atıfta bulunan Cengiz, mevlevihane olarak inşa edilen yapının, "içerisinde istenmeden bir kan akması sonrasında camiye dönüştürüldüğünü, mevlevihanenin caminin bahçe kısmına inşa edildiğini" 

aktardı.

Kültürel ve Sosyal Mirasın İzinde

Muradiye Mevlevihanesi, şeyh odaları, öğrenci konaklama alanları, kütüphane, okul ve aşevi gibi bölümleriyle bir külliye yapısına sahip. Döneminde mahallenin ekmek ihtiyacını karşılayan ve her perşembe pilav ile zerde ikramı yapılan mevlevihane, kültürel ve sosyal açıdan önemli bir rol üstleniyordu. Cengiz, "Mevlevihanenin özellikle kültürel ve sosyal anlamda Osmanlı Dönemi'nde çok önemli bir katkısı var." ifadesini kullandı.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında harap olan ve tamamen yıkılarak cami duvarıyla çevrilip toprakla kapatılan mevlevihane, şimdi yeniden hayat buluyor. Cengiz, devam eden çalışmaları değerlendirerek, 

"Kısa sürede umarım ihya edilecek. Burası bir mevlevihane müzesi ve aynı zamanda belli dönemlerde sema törenlerinin yapıldığı bir yer haline getirilecek. Mevlevihanenin ihyasını, Osmanlı dönemindeki gibi Edirne'yi tekrar kalkındırma adına, bir kültür merkezi yapma adına çok önemli adımlardan birisi olarak görüyoruz." 

diye konuştu.

Muradiye Mevlevihanesi'nin Tarihi

15. yüzyılda 2. Murat tarafından Muradiye Camisi Külliyesi bünyesinde yaptırılan ahşap mevlevihane; semahane, dede odaları, harem dairesi, kütüphane ve imarethaneden oluşuyordu. Mevlevi dervişler, öğrenciler ve misafirlerin yemek ihtiyacını karşılayan imarethane, çevredeki evlere her gün ekmek, perşembeleri ise pilav ve zerde dağıtımı yapıyordu. 1925'te bir süre ilkokul olarak kullanılan yapı, daha sonra Trakya Umumi Müfettişi General Kazım Dirik tarafından yıktırıldı. Caminin haziresinde, mevlevihanenin önemli şeyhleri Celalettin ve Cemaleddin Çelebi ile Mehmet Arif Dede, Osman Dede, Şair Neşati Dede, Seyyid Mahmut Dede, Mehmet Emin Dede, Ali Eşref Dede ve Süleyman Dede'nin mezarları bulunuyor.

Edirne Valisi Yunus Sezer'in talimatıyla nisan ayında başlatılan ihya çalışmaları, mevlevihaneyi yeniden kentin kültürel dokusuna kazandırmayı hedefliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *