Gündem Atlas Sinema & TV Nur Sürer, "Hayatım ve Sinema" söyleşisinde genç oyunculuk hikayesini anlattı

Nur Sürer, "Hayatım ve Sinema" söyleşisinde genç oyunculuk hikayesini anlattı

Ünlü oyuncu Nur Sürer, İFSAK’ın 66. yıl etkinlikleri kapsamında "Hayatım ve Sinema" başlıklı söyleşi gerçekleştirdi. Sinema kariyerine başlangıcını ve sektördeki zorlukları paylaşan Sürer, sinemanın hayatındaki en kıymetli hediye olduğunun altını çizdi.

Oyuncu Nur Sürer'den "Hayatım ve Sinema" Söyleşisi

İSTANBUL (AA) - Ünlü oyuncu Nur Sürer, İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneğinin (İFSAK) 66. yıl sezon açılış etkinlikleri kapsamında "Hayatım ve Sinema" başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi. Derneğin Beyoğlu'ndaki merkezinde düzenlenen etkinlikte sinemaseverlerle buluşan Sürer, kariyerine ve hayatına dair çarpıcı detaylar paylaştı.

Sürer, yoksul bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğünü ve annesinin kendisinde derin bir etki bıraktığını belirtti. Sinema hayatına Erden Kıral'ın yönettiği, Orhan Kemal'in "Bereketli Topraklar Üzerinde" eserinden uyarlanan filmle adım attığını ifade etti. Bu filmin kariyerinde dönüm noktası olduğunu vurgulayan Sürer, "Erden Kıral'ı ve Tuncel Kurtiz ağabeyi hayatım boyunca hep minnetle andım" dedi.

Altın Portakal Film Festivali'nde iki kez "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü kazanan Sürer, kariyerinin başlangıcını şu sözlerle anlattı: "Tuncel Kurtiz İsveç'ten Türkiye'ye gelmişti. Ona, 'Ağabey, bu filmde iyi oyuncular olsun' diyordum. Çekimler sırasında izleyici olarak yer alacaktım. Ancak bazı genç oyuncular rolü reddedince Tuncel ağabey, 'Bu rolü Nur oynayacak' dedi. Ben de 'Nur kim?' diye sordum, 'Sen oynayacaksın!' dedi. Sinema hikayem böyle başladı."

Filmin çekim sürecinin kendisi için unutulmaz olduğunu dile getiren Sürer, ilk sahnenin ardından "stop" kelimesini duyduğunu ve başarısız olduğunu sandığını söyledi. Ancak Erden Kıral ve Tuncel Kurtiz'in tebrik etmesiyle hayatının en özel anlarından birini yaşadığını ekledi. 12 Eylül nedeniyle filmi yıllar sonra izleyebildiğini de sözlerine ekledi.

Sürer, sinema sektörünün geçmişte zor şartlarda üretim yaptığını belirterek, "Sabah filmi, ismi değişip 'Bir Gün Hikayesi' olarak 1,5 sene sonra yayınlanabildi. Hikayesi iyi olan filmlerde oynamak için mücadele ettim. Oynadığım projelerde seçici olmaya çalıştım, dizilerde de aynı hassasiyeti sürdürüyorum" dedi.

Sinemaya olan tutkusunu şu sözlerle ifade etti: "Kendimi sinemanın içinde inanılmaz derecede bağımsız hissediyorum. Bu benim için çok önemli. Onat Kutlar'ın övgü dolu yazısı ve Erden Kıral'a teşekkür etmesi, şahane bir iş yaptığımı anlamamı sağladı. Sinema, hayatımdaki en kıymetli hediyedir."

İFSAK'ın 66. yıl etkinlikleri 11 Ekim'e kadar devam edecek. Programda "Günümüzde Gençlerin Fotoğraf Eğitimi Üzerine Yaklaşımlar" paneli (Bugün), "İlham Veren Portföyler" (9 Ekim), "Görme İdeolojileri ve Fotoğraf" paneli (10 Ekim), "Pinhole Workshop" ve "Koudelka Aynı Nehirden Geçmek" filminin gösterimi (11 Ekim) yer alıyor. Etkinlikler, Beyoğlu'ndan Karaköy'e gece fotoğrafı gezisiyle sona erecek.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *