Ödüllü Yönetmen Ovidio Salazar İstanbul’da: "Batı’ya İslam’ı İçeriden Anlattık"
Genç yaşta tasavvufa yönelen ve ödüllü filmler çeken yapımcı-yönetmen Ovidio Abdullatif Salazar, Üsküdar’daki Sufi Corner’da sinemaseverlerle buluştu. Salazar,
"Müslüman olmayan kitleye İslam’ı içeriden takdir edebilecekleri şekilde ifade etmeye çalıştık."
dedi. Ömer Faruk Yeni’nin moderatörlüğündeki "Malibu’dan Mekke’ye: Ovidio Salazar’ın Yolculuğu" söyleşisinde Salazar, tasavvuf ve sinema serüvenini anlattı. 16 yaşında tasavvuf araştırmalarına başlayan Salazar, İstanbul ve Konya deneyimlerini paylaştı.
Hollywood çevresinde büyüyen Salazar, Jimmy Hendrix’in ölümünden etkilenerek gitar çalmaya başladığını, mutluluk arayışının kendisini tasavvufa yönelttiğini belirtti. Santa Monica’da Gurdjieff, Attar ve Mevlana ile tanıştığını söyleyen Salazar, yolculuğunu "bir akıntıyı takip etmek" olarak tanımladı.
1973’te İstanbul’a gelen Salazar, Nezih Uzel ve Aka Gündüz Kutbay ile Konya’da Mevlana’nın 700. vuslat merasimine katıldı. Muzaffer Ozak, Hasan Lütfi Şuşud ve Münevver Ayaşlı ile tekkeleri gezdiğini anlatan Salazar,
"O dönem sufizm yeraltındaydı. Son Osmanlı entelektüellerinin kalıntılarıyla tanıştık."
dedi. BBC desteğiyle "İslam’ın Yüzleri" ve "Hac-Hayatın Yolunda" belgesellerini çeken Salazar,
"Müslüman olmayan bir kitleye milyonlarca kez bahsettiğimiz kavramları tanıttık. Batı’nın İslam’ı algıladığı medya ile İslam’ı içeriden görüp takdir edebilecekleri şekilde ifade etmeye çalıştık."
değerlendirmesini yaptı. Kudüs çekimlerinde Arap halkına muameleyi kabullenemediğini belirten Salazar, "O zamana kadar apolitiktim, fakat Kudüs’te her şey değişti." dedi. Müslüman olduktan sonra Arapça öğrenmek için Kahire’ye giderek El-Ezher’de eğitim aldı.
"İmam Gazali: Mutluluğun Simyacısı" filmini Yusuf İslam sayesinde İran’da çektiğini anlatan Salazar, "Hicret: Hazreti Peygamber’in İzinde"de Osmanlı tasavvuf literatüründen yararlandığını söyledi.
Genç sinemacılara tavsiyede bulunan Salazar, "Sinema sektörü bizden çatışma istiyor. Fakat bu bir yolculuk. Kusurlu kişiler olarak başlıyoruz, daha sonra pek çok katkı ile ilerliyoruz. Yolculuk da bir anahtardır." diye konuştu.
