Güllü’nün Ölümünde Adli Tıp Netlik Kazandırdı: Travma ve İç Kanama
Yalova’daki evinin terasından düşerek yaşamını yitiren “Güllü” mahlaslı şarkıcı Gül Tut’un ölümüne dair Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulu’nun mütalaası tamamlandı. Rapora göre, kanında yüksek düzeyde alkol tespit edilen sanatçının zehirlenmeyle öldüğüne ilişkin tıbbi bulgu bulunmuyor.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 26 Eylül’de Yalova Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nde otopsi ve ölü muayenesi yapılan Gül Tut’un raporunda, vücudunda yüksekten düşmeye uyumlu çok sayıda travmatik iz tespit edildi. Cinsel muayenede akut travma izine rastlanmadı. Otopsi sırasında beyin kanaması, boyun travması, çoklu kemik kırıkları, iç organ yaralanmaları ve iç kanama saptandı. Toksikolojik analizde kanında 3,53 promil etanol (etil alkol) belirlendi. Histopatolojik incelemeler travmatik bulgularla uyumlu çıktı. Biyolojik örneklerde ise Gül Tut’a ait olmayan herhangi bir DNA profiline rastlanmadı.

Kurul mütalaasında, "Adli Tıp Kurumu Birinci İhtisas Kurulunun mütalaasında, kanında yüksek düzeyde etil alkol tespit edilen Gül Tut'un zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin olmadığı belirtildi. Mütalaada, Tut'un ölümünün, genel beden travmasına bağlı kafatası, omur, sternum, çok sayıda kot ve ekstremite kırıklarıyla birlikte kafa içi kanama, beyin kanaması, beyin doku hasarı, iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiği aktarıldı" denildi. Bu mütalaa, savcılığa iletildi.
Olayın Detayları
Arabesk müziğin tanınmış isimlerinden 52 yaşındaki Gül Tut, 26 Eylül gecesi Yalova Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi’ndeki 5 katlı binasının kapalı terasındaki pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Olay sonrası Tut’un cenazesi İstanbul’da defnedilmişti. Soruşturmada, oğlu Tuğberk Yağız, kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile evde bulunan Sultan Nur Ulu’nun ifadelerine başvurulmuştu. Raporda, düşmeden önceki anların ev kamerasına yansıdığı ve zehirlenme veya cinayet şüphesine dair kanıt olmadığı vurgulandı.

