Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde kene yoğunluğunun geçmiş yıllardan farklı olmadığına dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı mücadelenin sürdüğünü açıkladı. Bakanlık, her kenenin hastalık taşımadığına vurgu yaparak, kamuoyunu panik yerine bilinçli olmaya çağırdı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin coğrafi koşulları nedeniyle kene popülasyonu açısından uygun bir yapıya sahip olduğu ifade edildi. Özellikle hayvancılığın yoğun yapıldığı ve otlak alanların bulunduğu bölgelerde kenelere sık rastlandığı belirtildi.
"Tüm kenelerde hastalık etkeni yoktur, yani her kene tutunan kişi hastalığa yakalanmaz" denilen açıklamada, KKKA hastalığının Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan vaka bildirim sistemi ile aktif olarak takip edildiği, erken teşhis ve tedavi için 19 bölgede merkezlerin görev yaptığı kaydedildi.
Tokat’ta Görülen Egzotik Kene Türü: “Haemaphysalis longicornis”
Son günlerde Tokat’ta tespit edilen Haemaphysalis longicornis türü kenelerle ilgili de bilgi verildi. Bu kene türünün Doğu Asya’ya özgü olduğuna işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Bu kene türünün insanlara KKKA virüsü bulaştırdığına ya da hastalığa yol açtığına dair bilimsel bir veri bulunmamaktadır. Söz konusu türle ilgili çalışmalarımız ve bilimsel değerlendirmelerimiz devam etmektedir.”
Kişisel önlemler hayati önem taşıyor
Bakanlık, kene kaynaklı hastalıklardan korunmak için vatandaşları kişisel önlemler konusunda da uyardı. Riskli bölgelerden döndükten sonra vücudun kene açısından kontrol edilmesi gerektiği hatırlatıldı:
- Kulak arkası, koltuk altı, kasık ve diz arkası gibi alanlar dikkatlice kontrol edilmeli
- Kene tespit edilirse cımbız, eldiven ya da bezle çıkarılmalı, çıplak elle temas edilmemeli
- Kene ezilerek ya da patlatılarak öldürülmemeli
- Hastalık bulaşan kişilerin kan ve vücut sıvıları ile temasta bulunanlar, koruyucu ekipman kullanmalı
Bakanlık açıklamasında, KKKA hastalığına karşı bilinçli hareket etmenin ve sağlık kuruluşlarına erken başvurunun hayati önem taşıdığı vurgulandı.
