ABD Sahil Güvenliği: Titanik Enkazına İnen Denizaltıdaki Kaza Önlenemez Değildi
ABD Sahil Güvenliği’nin, OceanGate şirketine ait Titan denizaltısının 2023 yılında Titanik enkazına yaptığı sefer sırasında yaşadığı trajik kazaya ilişkin raporu, kazanın "önlenebilir" olduğunu ortaya koydu. Raporda, şirketin güvenlik protokollerindeki ciddi eksiklikler ve denizaltının tasarım ile denetim süreçlerindeki yetersizlikler vurgulandı.
Güvenlik Prosedürlerinde Ciddi Kusurlar Tespit Edildi
Yayımlanan raporda, OceanGate’in güvenlik prosedürlerinin "son derece kusurlu" olduğu belirtilirken, uygulanan önlemler ile standart güvenlik protokolleri arasında "göze çarpan farklılıklar" olduğu ifade edildi.
Denizaltının tasarım, ruhsatlandırma, bakım ve denetim süreçlerindeki eksikliklerin kazaya zemin hazırladığı kaydedildi. Raporda, bu ihmallerin birleşimiyle kazanın önlenebilir olduğu sonucuna varıldı.
Soruşturmayı yürüten ekipten Jason Neubauer, raporun bulgularının gelecekte benzer trajedilerin önlenmesi için kritik bir rehber olabileceğini vurguladı. Neubauer, "Bu rapor, denizaltı operasyonlarında güvenlik standartlarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösteriyor. Umarız bu bulgular, sektörü daha güvenli hale getirmek için bir dönüm noktası olur," dedi.
Titan Denizaltısı Kazası ve Kayıplar
18 Haziran 2023’te, yaklaşık 6,5 metre uzunluğundaki Titan denizaltısı, Atlantik Okyanusu’nda Titanik’in enkazını gözlemlemek için dalış gerçekleştirmişti. Ancak denizaltı, dalış sırasında patlayarak battı ve içindeki 5 kişi hayatını kaybetti. Kazada yaşamını yitirenler arasında havacılık sektöründen tanınan İngiliz milyarder Hamish Harding, Pakistanlı iş insanı Şahzada Davud ve oğlu Süleyman Davud, OceanGate’in kurucusu ve CEO’su Stockton Rush ile deneyimli Fransız denizaltı pilotu Paul Henry Nargeolet bulunuyordu.
Sektörde Güvenlik Tartışmaları Alevlendi
Rapor, denizaltı turizmi ve derin deniz araştırmaları sektöründe güvenlik standartlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi. OceanGate’in, maliyetleri düşürmek adına güvenlik önlemlerini ihmal ettiği iddiaları, kamuoyunda ve sektörde geniş yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu tür yüksek riskli operasyonlarda bağımsız denetimlerin ve sıkı regülasyonların zorunlu hale getirilmesi gerektiğini savunuyor.
