Gündem Atlas Yerel Muş'ta evlat nöbeti 216. haftasında: Aileler "Teslim Ol" çağrılarını yeniledi

Muş'ta evlat nöbeti 216. haftasında: Aileler "Teslim Ol" çağrılarını yeniledi

Muş'ta çocukları PKK tarafından kaçırılan aileler, 216 haftadır süren evlat nöbetinde her çarşamba DEM Parti önünde toplanarak çocuklarına "teslim ol" çağrısında bulunuyor. Aileler, Türkiye'de terörle mücadelede toplum destekli bir sembol haline geldiğini vurguluyor.

Haberleri

Muş'ta Evlat Nöbeti Devam Ediyor: Aileler DEM Parti Önünde Teslim Ol Çağrılarını Yineliyor

Doğu Anadolu'nun Muş kentinde, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, yıllardır süren evlat nöbetlerini kararlılıkla sürdürüyor. Her hafta çarşamba günü DEM Parti İl Başkanlığı binası önünde bir araya gelen anneler ve babalar, bu hafta da pankartlar açarak çocuklarına "teslim ol" çağrısında bulundu. Eylemler, 216. haftasına ulaşırken, aileler "Terörsüz Türkiye" sürecinden umutlu olduklarını belirterek, hasret dolu mesajlarını yineledi. Bu direniş, sadece bir kentin değil, tüm ülkenin terörle mücadelesinde sembolik bir duruş haline geldi.

Haftalık Buluşma: Pankartlar ve Fotoğraflarla Duygusal Çağrılar

Muş'un soğuk sonbahar havasına rağmen, aileler her çarşamba aynı noktada toplanmayı gelenek haline getirdi. DEM Parti İl Başkanlığı önünde açılan "Anneler direniyor", "Evlat nöbetindeyiz" ve "Artık yeter yakamızdan düşün" yazılı pankartlar, eylem alanını renklendirdi. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen aileler, seslerini yükseltmek için basın mensuplarına hikayelerini anlattı. Bu buluşmalar, sadece bir protesto değil, umut ve direnişin simgesi olarak yıllardır devam ediyor.

Eylemlerin kökeni, 2019 yılına uzanıyor. O tarihten beri Muş'ta onlarca aile, çocuklarının PKK tarafından dağa çıkarılmasının acısını yaşıyor. Haftalık ritüel, aileleri bir arada tutarken, kamuoyunun dikkatini de terörün aileler üzerindeki yıkıcı etkisine çekiyor. Son haftalarda, eylemlere katılan aile sayısı artarken, sosyal medyada #EvlatNöbeti etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. Bu çağrılar, örgütün gençleri kandırarak ailelerden kopardığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Anne Ayten Koçhan'ın 10 Yıllık Hasreti: "Gel Oğlum, Bu Davamız Değil"

Eylemin en duygusal anlarından biri, anne Ayten Koçhan'ın sözleriydi. 10 yıldır oğlundan haber alamadığını gözyaşları içinde anlatan Koçhan, 

"Bir yanımız her zaman eksik kalıyor. Evlatlarımızın yolunu gözlüyoruz. Hiçbir haber yok. Oğlum, bizi duyuyorsan görüyorsan çık gel teslim ol. Yolunuz yol değil. Bu bizim davamız değil. Bu İsrail ve Amerika'nın davası. Gelin oğlum artık evlat hasretine dayanamıyoruz. Yıllardır evlat hasretiyle yaşıyoruz"

 dedi.

Koçhan'ın hikayesi, birçok ailenin acısını yansıtıyor. Oğlu Ersin'i 9-10 yıl önce kaybeden Koçhan, eylemlere babası Alaattin Koçhan ile birlikte katılıyor. Baba Koçhan da, "Ersin oğlum sesimi duyuyorsan, artık çık gel. Seni bekliyoruz. Bayramlarda bir yanımız her zaman boş kalıyor" diyerek, bayram ve özel günlerdeki boşluğu dile getirdi. Bu tür kişisel tanıklıklar, eylemleri daha da etkileyici kılıyor ve izleyicilerde empati uyandırıyor.

Anne Şahinaz Özcan'dan Acı Çığlık: "Yeter Artık, Dayanamıyoruz"

Bir başka anne Şahinaz Özcan ise, oğlunun kaçırıldığı günden beri süren sessizliğe isyan etti. 8 yıldır Atilla'dan haber alamadığını belirten Özcan, "Onlar da evlat sahibi. Onların çocukları bir saat geç gelse nasıl dayanırlar? Yeter artık dayanamıyoruz. 8 yıldır bu hasreti çekiyoruz. Atilla, oğlum, sesimi duyuyorsan gel teslim ol" diye haykırdı.

Özcan'ın sözleri, eylemin temel motivasyonunu özetliyor: Ailelerin ortak acısı ve çocuklarına duydukları sevgi. Özcan, "Barış da oldu, yolunuzu da açtılar. Biz barış istiyoruz. Yeter artık gelin teslim olun. Sen gelene kadar eyleme devam edeceğim" diyerek, hükümetin terörle mücadeledeki adımlarını desteklediğini ifade etti. Bu çağrılar, sadece bireysel değil, tüm kaçırılan gençlere yönelik bir feryat niteliğinde.

Terörsüz Türkiye Sürecinden Umut: Diğer Ailelerin Mesajları

Eyleme katılan diğer aileler de benzer umut ve öfke karışımı duygularını dile getirdi. Anne Naciye Sönmez Yıldız, oğlu Osman'a seslenerek, "Osman oğlum oranın hayrı yok. Gelin teslim olun. Biz sizi bekliyoruz. Orası sizin memleketiniz değil. Terörsüz Türkiye süreci de oldu, her şeyi de güzel olacak. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Bu süreci çıkarttı. Allah çocuklarını da bağışlasın" dedi.

Baba Mahmut Yılmaz ise oğlu Harun için, "Bu ülke hepimizin. Bu tarihi süreci çok iyi kullanmamız lazım. Tüm çocuklara sesleniyorum, gelin devletimize teslim olun. Etrafımızı düşman sarmış. Bugün birlik ve beraberlik zamanıdır" diye konuştu. Aileler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğündeki barış ve normalleşme sürecini överek, bu adımların çocuklarının dönüşünü hızlandıracağına inanıyor. Eylemler, PKK ve bağlantılı gördükleri yapılara yönelik tepkinin de bir ifadesi olarak devam ediyor.

Eylemlerin Geniş Etkisi: 216 Hafta Direniş ve Kamuoyu Desteği

Muş'taki evlat nöbeti, 216. haftasına ulaşarak Türkiye'nin en uzun soluklu sivil direnişlerinden biri haline geldi. Benzer eylemler Diyarbakır, Van ve diğer illerde de sürüyor, ancak Muş'unki sadeliği ve istikrarıyla dikkat çekiyor. Aileler, DEM Parti'yi örgüte destek vermekle suçlarken, partiden resmi bir yanıt gelmedi.

Bu nöbetler, terörün sosyo-ekonomik boyutunu ortaya koyuyor. Kaçırılan gençlerin çoğu kırsal kesimden; aileler, örgütün propaganda ve zorlamalarıyla çocuklarını kaybettiklerini belirtiyor. Kamuoyunda geniş yankı bulan eylemler, sosyal medyada ve haberlerde sıkça yer alıyor. Son aylarda, bazı ailelerin çocuklarıyla kavuştuğu haberleri umut verse de, onlarca aile hâlâ bekliyor.

Uzmanlar, bu tür eylemlerin toplumsal barışa katkı sağladığını düşünüyor. Hükümetin "Terörsüz Türkiye" vizyonu, af ve teslim olma mekanizmalarını içeriyor; aileler de bu fırsatı kaçırmamaları için gençleri teşvik ediyor. Muş'taki annelerin direnişi, sadece evlat hasreti değil, vatan sevgisi ve aile bağlarının gücüyle ayakta duruyor. Gelecek haftalarda da çarşamba buluşmaları kesintisiz sürecek; aileler, "Dağda bir kişi bile kalmayıncaya kadar buradayız" diyor.

Bu haber, Muş'ta devam eden evlat nöbetinin sadece bir haftalık özeti değil, yılların birikmiş acısının yansıması. Toplumun her kesiminden destek bekleyen aileler, çocuklarının sağ salim dönmesini dileyerek direnmeye devam ediyor

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *