Muharrem Ayı’nın İkinci Günü: Alevi Yurttaşlar İçin Yas ve İbadet, İslam Tarihi İçin Derin Anlam
Bugün, Hicri 1447 yılının ilk ayı olan Muharrem Ayı’nın ikinci gününe denk geliyor. 26 Haziran 2025’te başlayan bu kutsal ay, İslam tarihinde önemli olaylara ev sahipliği yapmasının yanı sıra Alevi yurttaşlar için derin bir manevi ve tarihsel anlam taşıyor. Özellikle Kerbela Olayı’yla özdeşleşen Muharrem Ayı’nda, Alevi toplumu 12 gün sürecek oruç ibadetine devam ederken, İslam alemi de bu ayı ibadet ve tefekkürle değerlendiriyor.
Alevi Yurttaşlar İçin Muharrem’in Anlamı
Alevi inancında Muharrem Ayı, 10 Muharrem 680’de (5 Temmuz 2025 Cumartesi) gerçekleşen Kerbela Olayı’nın anıldığı bir yas ve matem dönemi olarak öne çıkıyor. Hz. Hüseyin’in, Yezid ordusu tarafından ailesiyle birlikte susuz bırakılarak şehit edilmesi, Aleviler için adalet, dayanışma ve zulme karşı duruşun sembolü haline geldi. Bu nedenle, ikinci gününde de devam eden 12 günlük Muharrem orucu, Kerbela şehitlerine duyulan saygıyı ifade ediyor. Oruç, gün doğumundan gün batımına kadar tutulurken, et tüketimi, eğlence ve dünya nimetlerinden uzak durma gibi gelenekler uygulanıyor. Bazı bölgelerde su içmekten kaçınılarak, Hz. Hüseyin’in susuzluğuna ortak olunma çabası dikkat çekiyor. İkinci gün itibarıyla cemevlerinde mersiyeler okunuyor, dualar ediliyor ve topluluklar bir araya gelerek bu hüznü paylaşıyor.
İslam Tarihi Açısından Önem
Muharrem Ayı, İslam tarihinde hicretin başlangıcıyla (622) milat kabul edilen bir ay olarak büyük bir yere sahip. Kur’an-ı Kerim’de “dört haram ay”dan biri olarak anılan bu dönem (Tevbe Suresi, 36), savaşın ve çatışmanın yasaklandığı kutsal bir zaman dilimi. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı Muharrem’de tutulan oruçtur” hadisi (Müslim, Sıyâm, 202-203), bu ayın ibadet açısından önemini vurguluyor. Aşure Günü (10 Muharrem), Hz. Musa’nın Kızıldeniz’i geçmesi, Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturması gibi pek çok peygamberin kurtuluşuna tanıklık eden bir gün olarak da anılıyor. Ancak, Kerbela trajedisi, bu günü İslam tarihindeki en hüzünlü anlardan biri haline getirdi.

2025’te İkinci Günün Detayları
27 Haziran 2025, Muharrem Ayı’nın ikinci günü olarak Alevi yurttaşlar için ibadetin ve yası matem ritüellerinin devam ettiği bir zaman dilimi. Oruç, sabah ezanından akşam ezanına kadar sürerken, sahura kalkma ve iftar duası gibi gelenekler uygulanıyor. Alevi toplumu, bu dönemde et yememek, düğün gibi etkinliklerden kaçınmak ve toplu ibadetlerle Kerbela’yı anmayı sürdürüyor. İslam tarihinde ise bu gün, hicri yeni yılın başlangıcının ikinci adımı olarak tefekkür ve ibadetle geçiriliyor. Bazı Sünni Müslümanlar, Muharrem’in ilk on gününde oruç tutmayı tercih ederken, Aleviler için bu süre 12 güne uzuyor.

Kültürel ve Toplumsal Yansımalar
Muharrem Ayı, Alevi yurttaşlar arasında dayanışmayı pekiştiren bir dönem. İkinci gününde cemevlerinde düzenlenen sohbetler ve lokma paylaşımları, toplumsal birliği güçlendiriyor. İslam tarihindeki bu ayın, farklı mezhepler arasında ortak bir yas ve ibadet zemini oluşturması, barış ve kardeşlik mesajları taşıyor. Ancak, Kerbela’nın acısı, bu dönemin hüzünlü bir tonunu korumasını sağlıyor.
Muharrem Ayı’nın ikinci günü, Alevi yurttaşlar için Kerbela’yı anma ve manevi arınma fırsatı sunarken, İslam tarihinde hicretle başlayan bir mirasın devamı niteliğinde. 5 Temmuz 2025’teki Aşure Günü’ne kadar sürecek bu süreç, ibadet, tefekkür ve dayanışmayla şekilleniyor. Bu kutsal ayın, hem bireysel hem de toplumsal bilinçlenmeye katkı sağlaması bekleniyor.