Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinde son dönemde karşılaşılan şoklara rağmen finansal göstergelerde toparlanma sağlandığını, enflasyonun gerilemeye devam ettiğini ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelede teknolojinin etkin şekilde kullanılacağını açıkladı.
Kanal 7 yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Şimşek, Türkiye ekonomisinin yeniden olumlu bir döngüye girdiğini belirterek, “Şokların etkilerini sınırlayıp süreci iyi yönettik. Finansal koşulların iyileştiği, ekonomik faaliyetlerin tekrar güçleneceği, dengelerin olumlu şekilde seyredeceği bir döneme girdik,” dedi.
“Brüt Rezervler 170 Milyar Dolar Seviyesinde”
Mart ayında 170 milyar doların üzerine çıkan brüt rezervlerin yeniden bu seviyelere geldiğini vurgulayan Şimşek, “Şu anda Merkez Bankası’nın brüt rezervleri 172 milyar dolar civarında. Swap hariç net rezervde üçte ikiden fazla toparlanma sağlandı. Ülke risk primi 380’lerden 280’e düştü. Finansman maliyetleri yüzde 49’dan 43 seviyelerine geriledi,” diye konuştu.

“Enflasyonda Yıl Sonu Hedefi Yüzde 30’un Altı”
Yıllık enflasyonun yüzde 35 seviyesinde olduğunu hatırlatan Şimşek, bu oranın geçen yıla kıyasla yarı yarıya gerilediğini belirtti. Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü belirten Şimşek, “Enflasyonu bu yıl sonunda yüzde 30’un, gelecek yıl ise yüzde 20’nin altına çekeceğiz. Gelecek yıl için üst bant yüzde 18. Bu hedefleri tutturacağız, herkes hesabını buna göre yapsın,” ifadelerini kullandı.
Kira enflasyonunun manşet enflasyonu yüksek tuttuğuna dikkat çeken Şimşek, konut arzını artırarak fiyat baskısını azaltmayı hedeflediklerini söyledi. “Para politikasıyla kira sorununu çözemeyiz. Bu, arz yönlü bir meseledir. Konut arzı için bir seferberlik halindeyiz,” dedi.
“Kayıt Dışılıkla Mücadelede Kararlılık”
Vergi adaleti ve kayıt dışılıkla mücadelede önemli adımlar attıklarını belirten Şimşek, Türkiye’de dolaylı vergilerin milli gelire oranının OECD ortalamasına yakın olduğunu vurguladı. “Kurumlar vergisinin milli gelire oranı Türkiye’de yüzde 3, AB’de yüzde 3,2. Bu alanda yük şirketlere yüklenmiyor gibi bir algı doğru değil,” dedi.
Kayıt dışılıkla mücadele kapsamında bazı meslek gruplarının beyan ettiği gelirleri paylaşan Şimşek, çarpıcı rakamlar açıkladı:
“Geçen sene aktör, aktris ve dublörlerin ortalama aylık brüt gelir beyanı 157 bin TL. Müzisyen ve sunucularda 136 bin TL. Eczacıların 66 bin, özel sektörde çalışan doktorların ortalama aylık beyanı ise yalnızca 61 bin TL. Halbuki devlet kadrosundaki bir doktorun brüt maaşı 226 bin TL. Kuyumcular 42 bin, avukatlar 33 bin, restoranlar 20 bin, taksiciler 12 bin, bakkal ve marketler ise sadece 10 bin TL beyan etmiş. Kadın kuaförü 4 bin 700, erkek kuaförü ise yalnızca 3 bin 600 TL aylık gelir beyan ediyor.”
“Teknolojiyle Kayıt Dışılığı Azaltacağız”
Şimşek, bu beyanların özellikle büyük şehirlerde ve turistik bölgelerde gerçekliği yansıtmadığını belirterek, kayıt dışılıkla mücadelede yapay zekâ temelli analiz sistemlerine geçileceğini söyledi. Gelir İdaresi bünyesindeki Risk Analizi Genel Müdürlüğü’nü daha güçlü konumlandıracaklarını belirten Şimşek, “Tüm kayıt dışı alanlarını tespit edecek ve gönüllü uyumu artıracak yeni teknolojik altyapıyı devreye alıyoruz,” dedi.
“Vergi Affı Yok, Uzlaşma Süreci Yanlış Anlaşılıyor”
Şimşek, vergi müfettişleri tarafından yazılan raporların her zaman doğru olamayabileceğini ancak kesinleşmiş borçların silinmesinin mümkün olmadığını vurguladı. “Geçen yıl çıkardığımız kanunla, idare hiçbir koşulda vergi ana parasını silemez hale geldi. Hâlâ ‘vergi affı var’ diyenler varsa, bu tamamen cehaletten kaynaklanıyor,” ifadelerini kullandı.
Son olarak, vergi denetimlerinin mükellefleri zora sokmak değil, kayıt dışılığı azaltmak ve adaleti sağlamak amacıyla yapıldığını belirten Şimşek, “Vergi adaletini tesis etmek için çalışmaya devam edeceğiz,” dedi.
